GENÇ YAŞINA BİRÇOK BAŞARIYI SIĞDIRAN PROF. DOKTOR AYŞEGÜL YILDIZ EVLENDİĞİ GÜN BAŞ YAPIT OLARAK NİTELENDİRİLEN KİTABINA KAVUŞTU…
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri profesörü Dr. Ayşegül Yıldız (Yavuz) alanında dünya çapında tanınmış bir bilim insanı. Başarılı bir kariyeri var. Ayşegül Yıldız Hacettepe Tıp Fakültesi’nde (İngilizce) okudu. İhtisasını 9 Eylül Üniversitesi Psikiyatri Bölümü’nde tamamladı. 1998’de Minnesota Üniversitesi Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi’nde “Psikiyatrik hastalıklarda beyin görüntüleme yöntemleri” üzerinde eğitim aldı. Ardından, Harvard Üniversitesi Massachusetts General Hastanesi Psikiyatri Bipolar Kliniği’nde 3 yıl Araştırma Fellow’u (üst ihtisas) olarak görev yaptı.
EN İYİ GENÇ BİLİM İNSANI
Dr. Yıldız, 2002 yılında nöroloji, psikiyatri ve farmakoloji sahasında tüm Avrupa’da 40 yaşın altında en iyi sekiz bilim adamından biri seçildi. 2004 yılında ise Amerikan Psikiyatri Birliği- APA tarafından Bipolar Bozukluk alanında tüm dünyada “En İyi Genç Bilim İnsanı” seçilerek New York’ta alanın en prestijli ödüllerinden biri olan APAGenç Beyinler ödülünü aldı.
Ayşegül Yıldız 2012’de Duygudurum Vakfı’nı (DUVAK) kurdu. Ona göre depresyon, bipolar bozukluk gibi toplum sağlığını etkileyen psikiyatrik rahatsızlıkların iyileştirilmesi mümkündür. Duvak, bu konularda araştırma yapmak ve gittikçe artan intiharların ülkemizdeki seyrini ve sebeplerini bilimsel olarak belirlemek, önleyici tedbirler almak gibi amaçlarla kuruldu.
* Psikiyatri zor bir alan, hastalarınızdan yansıyan olumsuzluklarla nasıl baş ediyorsunuz?
Zamanla ve emekle, hastayla aramızda oluşan güven bana güç verir. İnsan beyninin kimyası bozulup gerçeklikten koptuğunda kimseye güvenemez. Tedavi neredeyse imkansızdır. Uğraşarak bir yerlerden yakalayarak, bu durumda olan bir insanın elimi tutmasını sağlamak, onu gerçekliğe döndürmeyi başarmak tarifsiz bir mutluluk. İşte bu beni dinlendirir. Bir annenin, çocuğunun ilk adım atışlarını seyretmesi gibi bir mutluluktur bu. Tabii burada psikofarmokoloji bilgisi ve marifetli (skilful) ilaç kullanımı da devreye girer. Gayret ve birikimin karşılığını almak beni mutlu eder.
* 2 yıldan fazla zamandır üzerinde çalıştığınız kitabınız The Bipolar Book’un hikayesini dinleyebilir miyiz?
Halen bütün dünyada Bipolar el kitabı diyebileceğim eserin en son referansları 2 binli yıllara ait. Bu alanda 10-15 senedir biriken pek çok bulgu var. Bunların bir araya getirilmesine ve bugünkü tedavi yöntemlerini de içine alan bir esere ihtiyaç vardı. DUVAK olarak Kapadokya’da bir toplantı düzenlemiştim. Buraya dünyada alanında uzman 60’a yakın bilim adamı katıldı. Kitap konusunu orada gündeme getirdim. Oxford’a bir proje halinde sundum. Kitapta yer alacak 45 tane bölüm belirledim, bir komite oluştu. Buna ihtiyaç olup olmadığı ve benim yapıp yapamayacağım tartışıldı ve sonunda “olur” alındı. Daha önce Amerika’daki çalışmalarım bu konuda referans oldu. Dünyada bipolar uzmanı en üst seviyedeki 45 bilim adamının her biriyle bağlantı kurup ‘okey’ aldım. Gelen yazıların yüzde yetmişinin bilimsel yönünü ben kontrol ettim. Bu oldukça zor bir işti, her bir yazarla görüşüp, en son bulguların yer almasını sağladım. Bu iş için sabahlara kadar uyumadığım çok oldu. Böylece eksik kalmasın istedim. Dört bölümün yazılmasına bizzat katıldım. Bu çalışma hummalı bir şekilde tam 2 yıl sürdü.
* Umarım bunca telaş içinde kaybolmadınız?
Nihayet artık biraz kendimi yaşamaya başladım. Çok dua aldım ailemden, hastalarımdan ve hatta yabancı bilim adamlarından. Kimseye kısmet olmayacak güzellikler, özel anlar yaşadım: Uluslararası önemli platformlarda birçok ödül törenleri, bin, 2 bin kişilik salonlarda tek Türk konuşmacı olma onuru; Amerika’dan aldığım proje ödülleri vs. ama bu arada herkesin yaşadığı bazı güzelliklerden mahrum kaldım. Şimdi galiba sıra kendime geldi. Biliyorsunuz evlendim. Eşim, hayata dair içimde kalan tüm zevklerimin örtüştüğü ve aynı zamanda da çok özel yönleri olan bir insan.
* Gelinlikle motosiklete binmişsiniz, bayıldım o resme.
Evet öyle oldu. Tamamen tesadüf olarak, nikahımızın olduğu gün Amerika’da Bipolar kitabı (The Bipolar Book) piyasaya çıktı. Düşünsenize bunca yıl sonra çok özel bir insanla tanışıyorum, ruh eşimi buldum diyorum, evleniyorum; aynı gün hayatımın eseri dediğim ‘The Bipolar Book’ çıkıyor. Yine aynı gün dünyanın en değerli Bipolar üstatlarından Harvard’taki Hocam Prof. Gary Sachs, her ikisine de tanık oluyor. Ben buna ‘ilahi düğün hediyem’ diyorum.
Genç yaşta bir başyapıt
* Epey yorucu olmuş.
Evet, ama keyifli bir süreçti, eser çıktıktan sonra çok mutlu oldum. Oxford bu alanda en büyük yayıncıdır. Projeyi onun sahiplenmesi zorlukları yenmemizde etkili oldu. Oxford University Press- USA, birkaç ay önce bir Türk otörün liderliğinde yazılan önemli bir eser yayınladı. Newyork’taki Psikiyatri ve Moleküler Tıp Profesörü C.U. Correll’in bu eserle ilgili yorumları şöyle: “Ayşegül Yıldız, Pedro Ruiz, ve Charles Nemeroff editörlüğünde hazırlanan “The Bipolar Book: History, Neurobiology, and Treatment” bir baş yapıttır. İçeriği, dünyanın en önde gelen üstadları tarafından bipolar bozukluğun karmaşık ve kritik yönlerini ele alacak şekilde kapsamlı ve güncel bilgilerle donatılmış, akıcı bir anlatım diliyle okuyucuya aktarılmıştır. 45 bölümden oluşan ‘The Bipolar Book’; ilim, irfan, bilgelik ile zenginleştirilmiş, klinik uygunluk ve bütünlük ile tamamlanmış bir bilim şaheseridir. Bu kitabı okuyan profesyoneller, tıbbi yardım sağlamak hususunda kendilerini çok daha donanımlı hissedeceklerdir.
Bir yanıt bırakın