Kutlu Doğum ile kastedilen Hz. Peygamber’in doğumdur. Bu doğum günüyle alakalı yerleşmiş bir Mevlit geleneğimiz var. Mevlit Kandili’nde, halkımızın zevkle dinlediği, Süleyman Çelebi’nin Mevlit manzumesinden bölümler okunur. Bu vesileyle 27 yıldan beri “Kutlu Doğum Haftası” adıyla bir dizi kültür faaliyeti yapılmaktadır.
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri 1989’da hicri takvime göre, Mevlit Kandili’nin peşi sıra düzenlendi.
Bu tarih her yıl 10 gün kaydığı için, sabitleme ihtiyacı doğdu ve 1994 yılından itibaren, miladi takvime göre kutlanmaya başlandı.
Böylece 20-26 Nisan tarihine sabitlendi. Bu yılı müteakip hafta içerisinde sempozyum ve paneller düzenlenmeye başlandı.
1995 yılında Türkiye Diyanet Vakfı Naat Yarışmaları düzenlendi. Naat, Hz. Peygamber için yazılan övgü şiirleridir. Böylece edebiyatımıza yeni şiirler kazandırıldı.
Gül, Peygamber efendimizin sembolüdür. Buradan hareketle Kutlu Doğum günlerinde gül dağıtılır.
Miladi takvime göre 20-26 Nisan olarak belirlenen etkinlik, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarıyla çakışınca bazı yanlış anlamalara yol açtı.
Bunun üzerine 2008 yılından itibaren Kutlu Doğum günleri bir hafta öne alındı ve 14-20 Nisan tarihleri arasında düzenlenmeye başlandı.
Daha sonra Resmi Gazete’nin 13 Şubat 2010 tarihli sayısında yayımlanan genelge ile devlet çapında bir resmiyet kazandı.
Kutlu Doğum Haftası’nın kutlanmasına ilişkin usul ve esaslar tek tek sıralandı. 2011 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın genelgesiyle okullarda Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri düzenlenir oldu.
Bu hafta için Diyanet tarafından her yıl bir konu belirlenir.
Kutlu Doğum günlerinde, camiler dışında çeşitli salonlarda konferans ve paneller düzenlenerek bu konuda halkımız bilgilendirilir.
2016’nın ana konusu “Gelin Birlik Olalım” adını taşıyor ve Hz. Peygamber’in tevhid ve vahdet anlayışı dile getirilmektedir. İzmir Müftülüğü bu yıl Konak Camii avlusunda tasavvuf müziği konserleri düzenlemekte, lokma ve çocuk kitapları dağıtmaktadır.
Son yıllarda bu toplantılara devlet erkanı ve yerel yöneticilerin katılması, halkla devletin bütünleşmesi bakımından iyi bir uygulamadır.
Yapılan panel ve konferanslarda konuşmacılar bilgi, zihniyet ve kabiliyetleri ölçüsünde etkili ve faydalı olmaktadır.
İyi niyetle başlatılan Kutlu Doğum etkinliklerine bazı eleştiriler yapıldığı bir gerçektir.
Bunlardan bir kısmı dinle ilgili her türlü faaliyetten, hele hele bunların cami dışında daha da görünür hale gelmesinden hoşlanmayan küçük bir gruptur. Bunları kale almaya değmez.Eleştiriye değer nokta şudur: Bazı yerlerde seviye düşüp, ilkokul müsameresine dönüyor. Buna fırsat vermemeli. Ayrıca şovmenlik yapılmamalı. Özellikle de siyasetin rengi ve kokusu asla hissedilmemelidir.
Bir yanıt bırakın