Türkçesiz Türkler

Türk Kültür ve Sanat Derneği‘nin aylık konferanslarından sonuncusu, 9 Mart’ta Fuar Gençlik Tiyatrosu’nda Yağmur Tunalı tarafından verildi. Konuşmacı dilimiz konusunda duyarlığı olan iyi bir edebiyatçıdır. “Türkçesiz Türkler” başlığı altında günümüz Türkçesinin hal-i perişanını anlattı. Çok kısa bir özet sunmak istiyorum.

Türkçe konusu ülkemizin en önemli problemleri arasında ilk üçe girer. Dil kültürün taşıyıcısıdır, hatta kültürün ta kendisidir. Yahya Kemal: “Ancak Türkçenin çekilmediği yerler vatandır” der. Türkçe vatanın ruhudur. İleri memleketlerde ciddi bir dil hassasiyeti vardır.

Adnan Adıvar (1882-1955) anlatır: Paris’te yakın dostu olan bir fizik profesörünün odasında iken bir öğrenci imtihan olmak üzere gelir. Konu fizik, hoca soruları sorar, çıkarken öğrenciye “siz sınava bir daha geleceksiniz” der.

Adıvar profesöre sorar: “Öğrenci bütün soruları bildiği halde neden bir kere daha gelmesini istediniz?” Fransız hoca acı bir tebessümle: “Bu genç önemli bir dil hatası yaptı. Hiçbir Fransız böyle bir Fransızca hatası ile üniversite bitiremez” der.

DİLİ ÖĞRENME

Güzel Türkçe dilcilerden öğrenilmez. Dil ancak edebi metinlerle öğrenilir. Maalesef İstanbul Türkçesini güzel konuşanlar pek kalmadı. Onun için birinci sınıf yazarlarımıza bakacağız. Refik Halit, Yahya Kemal, Reşat Nuri, Faruk Nafiz gibi.

Bir dilin iki yönü önemlidir: Dilin sentaksı yani cümledeki ögelerin dizilişi. Türkçede diziliş özne, tümleç, yüklem şeklindedir. Devrik cümle konuşmada ve şiirde vardır ama yazı dilinde olmamalı. Süveyş Kanalı, Panama Kanalı doğru söyleyiştir, fakat “Kanal İstanbul” yanlıştır.

İkinci husus dilin sesidir. Başka dillerden kelime alınabilir fakat kendi sesimize uyarlanmalıdır. Bu bilince sahipken aldığımız kelimelerde yaptığımız gibi: İstatistik, istasyon demişiz, yani başına bir “i” harfi getirmişiz. Rahmetli Denktaş spor kelimesini “ispor” diye söylerdi.

DİLİ SEVME

Dil nasıl sevilir? O dilin güzel yazılarını okumakla, güzel konuşanları dinlemekle sevilir. Y. Kemal “Bu dil ağzımda annemin sütüdür” der. Türkçe, Faruk Nafiz’in şu dörtlüğünü anlayarak sevilir:

Hangi sözlerle ninem gönlünü açmışsa bana/ Ben o sözlerle gönül vermedeyim sevgilime/ Sözlerim ninni kadar duygulu olmak yaraşır/ Bağlıdır çünkü dilim gönlüme, gönlüm dilime.”

15 yıl önce TRT’de ana haber spikeri 3 vurgu hatası yapınca dinlendirilirdi. Yarım saatlik haberi okurken 3 vurgu hatası olursa, sen biraz dinlen, derlerdi.

YAĞMUR TUNALI

Yağmur Tunalı 1955 yılında Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde doğdu. Yazı hayatına şiirle başladı. Ayrıca deneme, tenkit, tanıtma ve mensur şiirler yayınladı. Tiyatro ile meşgul oldu. 1986 yılında TRT’ye intisab etmesinden itibaren, metin yazarı, senarist, sunucu, yapımcı ve yönetmen olarak 3000’den fazla programa imza attı.

Melal Burcu (şiir), Kavga Günleri, Gittiler, Bittiği Yerde Başlar ve Devler Geçti Bu Yoldan adlı kitapları vardır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.