İZMİR MEVLEVİHANESİ

İzmir Mevlevihanesi’nin kurucu şeyhi Halil Akif Dede’dir (1803-1888). İstanbul’da Yenikapı Mevlevihanesi’nde çile çıkarır. İzmir’e döner. Sultan Abdülmecid’in yardımıyla o zaman için şehrin en güzel yerinde Mevlevihane’yi kurar. 38 sene şeyhlikten sonra 1888’de vefat eder.

İzmir Mevlevihanesi’nin özellikle sonraki yıllarda şehirde bir cazibe merkezi olduğu anlaşılıyor. Musiki meraklıkları, entelektüeller buraya devam eder.

Şahin Çandar Mevlevihane’nin de bulunduğu semti anlatır. Çocukluk yılları orada geçmiştir. Yazısının başlığı: “Namazgah, İzmir’in Tam Ortası”. İzmir Kent Kültürü Dergisi Sayı: 6, Mart 2003’te çıkmış. Özetleyerek veriyoruz:

TATLI ANILAR

“Çeşmenin tam karşısında, biraz yanda, Şeyh Cemal’lerin bahçeli evlerinde kimler oturuyor acaba? Tambur’ların, ney’lerin, kudüm’lerin sesleri, kaç yıldır nerede yorgunluk dinlendiriyor acaba? Mevlevi raksları nerede biçimleniyor? Sohbetler nerede koyulaşıyor? Çoktan rahmet-i Rahman’a kavuşan o güzel insanların ruhları, hala çocuklara gülümsüyor mu cumbaların, kafesli pencerelerin arkasından? Taa yokuşun üst başından.

“Tekke’den bu sokağa, mutlu yüzler, koşup gelen o inanmış ve tertemiz insanlar. Tanrı’nın yüce katında, inanıyorum ki, yine mutludurlar. Ama bu sokağı, bu evi sevgili Şeyhleri Cemal Şenneyli ile birlikte özlüyorlar mı? O günleri, benim gibi özlüyorlar mı? Şeyh Cemal Efendi, galiba, Mevlevi Şeyhi idi. 4 oğlu, 1 kızı vardı, yanılmıyorsam. Oğullarından Nuri Şenneyli (ö. 2006), yıllarca, kanun sanatçısı olarak TRT’de görev yaptı. Gönlümüzü şenlendirdi.

“Evleri, İslam güzelliğinin, Mevlevi hoşgörüsünün motiflerini taşırdı. Sevgiyle aydınlanmış dünyalarına, sevgiyle dolu yüreklerine buyur ederlerdi konuklarını. İnsanlar arasında ayIrım yapmazlardı. Büyüklerle çocuklar arasında fark gözetmezlerdi. Zenginle yoksulun, nasıl aynı başlamışsa dünyaya gelişleri ve nasıl aynı bitecekse yolculukları, kimlikleri de aynıydı onlar için: İnsan.. İyi ya da kötü, insan!”

MEVLEVİHANENİN YERİ

Bu kadar özlemle anılan yerlere, bu sokaklara ne oldu dersiniz? Ben bir hayli aradım ve bulmakta zorlandım.

19. yüzyıla kadar İzmir’in yerleşim mekanının Kadifekale eteklerinden başlayarak, Basmahane, Eski Devlet şimdiki Diş Hastanesi üçgeni içinde olduğu söylenebilir. Acaba Mevlevihane bu bölgede hangi noktadaydı? Yapılardan hiçbir kalıntı bulunmadığı için yer tespiti zordu.

Zamanla anlayışlar ne kadar değişiyor. 1850’lerde İzmir’in en güzel yerleri diye anılan bu semt bugün bakımsız vaziyette.

Sırtınızı Agora’ya verip, Kemal Atatürk İlköğretim Okulu’nu sağınıza alarak, Kadifekale’ye doğru uzun ve dik bir yokuş boyunca yürüyeceksiniz. Burası 806. sokak, öteki adıyla Patlıcanlı Yokuşu’dur. Yukarı doğru ilerlerken, bu sokağın 974. sokakla kesiştiği yerde, sağ köşede taş duvarla çevrilmiş bir boş arsa bulunuyor. İşte orası İzmir Mevlevihanesi’nin yeridir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.