YUNUS EMRE’NİN CENNETİ

Bir evvelki yazımızda Yunus Emre’nin sansürlenen dizelerinden söz etmiştik. Konuya devam ediyoruz:

Yunus Emre ve benzerlerine göre, olgun insan olma yollarından biri de “aşk” yoludur ve bu en kestirme yol sayılır. Buradaki aşk, Allah’a olan büyük sevgi demektir. Allah hem korkulan hem de sevilen bir varlıktır. Gerçi Allah Kahhar’ dır, Cebbar’dır, fakat O aynı zamanda Rahman’dır, Rahim’dir. Üstelik bir kudsi hadise göre “Rahmeti gazabından üstündür.”

En güçlü duygulardan biri olan sevgi ve aşkın yöneltileceği hedef, bu duyguyu mayamıza koyan Allah olmalıdır. Buna ilahi aşk denir. İlahi aşka göre Maşuk yani sevilen, Allah demektir. Sevgi ve aşka dayanan kulluk en ileri kulluk seviyesidir. Yalnızca Allah’ı seven, davranış ve hareketlerinde tek ölçü olarak Allah sevgisini alan kimse, hayatında gösteriş, riya, kişisel çıkar ve küçük hesaplara yer vermez. Bu, dinin istediği halis kulluk çizgisidir.

İlahi aşk duygusunu terennüm eden birçok sufi şair vardır. Türk dilinde bunu en güzel dile getirenlerin başında Yunus Emre gelir.

SEVEREK KULLUK

Menfaatsiz ve bilinçli bir kulluğu gerçekleştiren en önemli etken Allah sevgisidir. Bu sevgi, dünyevi veya uhrevi herhangi bir fayda peşinde olmaksızın, kulluk edilmeye ve sevilmeye layık olan yegane varlık olduğunu düşünerek Allah’a yönelmeyi sağlar. Yunus Emre’de böyle bir kulluk anlayışı vardır, Allah’a şöyle seslenir:

“Bugün canım yolda koyam yarın ıvazın veresin / Arz eyleme Uçmağını hiç arzum yok uçmak için / Benim Uçmak neme gerek hergiz gönlüm ona bakmaz / İşte benim zarılığım değildürür bir bağ için”

Şunu demek ister: Ben bugün canımı senin yolunda feda ediyorum, biliyorum ki sen karşılığını vermek isteyeceksin. Karşılık olarak bana Cenneti verme, ben Cennet istemiyorum, Cenneti ne yapayım? Gönlüm onu istemez. Benim bu ağlayıp inlemem bağ bahçe için değildir.

BANA SENİ GEREK

“Uçmak Uçmak dediğin mü’minleri yeltediğin / Bir ev ile bir kaç huri hevesim yok koçmak için / Bunda dahi verdin bize ol huriden çift helal / Ondan dahi geçti arzum arzum seni görmek için”

Yani: Ya Rabbi, senin mü’minleri teşvik ettiğin cennet nedir ki? Orası bir evle bir kaç huriden ibarettir, benim onları kucaklamak için bir hevesim yoktur. Sen Cennet kadınları XE “Cennet kadınları” olan hurilerden helal olarak bize bu dünyada da verdin. Ben ondan bile vazgeçmiş haldeyim. Benim bütün arzum seni görmektir, sana kavuşmaktır.

Yunus doğrudan Allah’ın zatı için ve Allah sevgisiyle hareket etmektedir. Bu düşüncelerden hareketle seslenir:

“Sofulara ver sen onu bana seni gerek seni / Ben nice terk edem seni şol bir ala çardak için / Yunus hasretdürür sana hazretini göster ona / İşin zulüm değildürür dad eylegil varmak için”

Açıklayalım: Tanrım sen Cenneti sofulara ver, bana sen gereksin. Bir “ala çardak” için ben seni nasıl terk ederim? Ben sana hasretim, aramıza hiçbir şey girmesin, velev ki senin vadettiğin Cennet XE “Cennet” de olsa istemem. Bana Cemalini göster, sen zalim değilsin, ne olur bana bu konuda yardım et!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.