Azerbaycan’ın Karabağ bölgesi Hz. Osman zamanında Müslümanlar tarafından fethedildi. 11. yüzyılda Büyük Selçuklular bölgede kontrolü ele geçirdiler. Bölge bu tarihten itibaren Oğuz muhaceretine sahne oldu. 19. yüzyıla kadar hep Türk devletleri veya boylarının hakimiyetinde kaldı. Burası 1500 yıllık Türk yurdudur.
Bölgenin Osmanlı idaresine geçmesi 1578 Osmanlı-Safevi savaşı esnasındadır. Ardından bu iki devlet arasında zaman zaman el değiştirdi. Karabağ 18. yüzyıla kadar Safeviler’in kontrolü altında kaldı. 1722- 1724 yıllarında Ruslar’ın bu bölgeye inmesi üzerine harekete geçen Osmanlı Devleti Azerbaycan’ı terkrar ele geçirdi. Ruslar’la 1724’te İstanbul’da yapılan antlaşmayla Karabağ Osmanlı Devleti sınırları içinde bırakıldı. Fakat 1731’den itibaren hızlanan Osmanlı-İran savaşı sonrasında 1736’da yapılan antlaşmayla İran’a terkedildi.
İran-Rus savaşlarının (1804-1813) ardından yapılan antlaşma ile Karabağ Ruslar’a bırakıldı. Rusya’da çarlık rejimine karşı meydana gelen isyanlar sırasında 1905’te Karabağ’da Azeri ve Ermeniler arasında çatışmalar çıktı.
ERMENİLER GETİRİLDİ
Ruslar, 1806- 1812 Osmanlı- Rus ve 1804-1813 Rus-İran savaşları sırasında bölgeye çok sayıda Ermeni yerleştirmişti. 1828-1830 yılları arasında 40 bin İran, 84 bin Osmanlı Ermenisi Azerbaycan’a yerleştirildi. Bu sayı 19. yüzyılın sonunda bir milyona ulaşacaktı.
Karabağ için zor günler Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru başladı. 1917 Bolşevik İhtilali akabinde Ermeniler, Karabağ üzerinde hak iddia etmeye başladı. Ruslardan kalan silah ve mühimmatı ele geçiren Ermenilere karşı savunmasız durumda kalan Azerbaycan Türkleri, Osmanlı Devleti’nden yardım istediler. Bu gelişme üzerine Enver Paşa’nın emriyle Kafkas İslam Ordusu teşkil edildi. Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu, Ermeni çetelerini ezip Bakü’ye doğru yürüyüşe geçti. 21 Temmuz 1918’de Şemahi’yi ele geçirdi.
Karabağ’ın tamamen düşmesi an meselesiyken 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalandı. Ateşkes maddelerine göre Türk kuvvetleri Kafkaslar’dan tamamen çekildi. Karabağ, 1919’da Azerbaycan’a dahil edildi.
Ancak 1920’de Ruslar tarafından işgal edildi.
ÇIRPINIRDI KARADENİZ
Genceliler Nuri Paşa komutasındaki Osmanlı askerini kurtarıcı olarak gördüler. Şehrin her tarafını Osmanlı ve Azeri bayraklarıyla donattılar.
Halkın bu sevincini Azerbaycanlı şair Ahmet Cevat “Selam Türk’ün bayrağına” marşıyla dile getirdi. Daha sonra bu duygulu şiiri Üzeyir Hacıbeyli besteledi.
“Çırpınırdı Karadeniz bakıp Türk’ün bayrağına” diye başlayan bu halk türküsü “Bir millet iki devlet” olan Türkiye ve Azerbaycan Türklerinin ortak milli türküsüdür.
1992’deki Hocalı katliamının intikamını Azerbaycan askeri 44 günlük şanlı bir mücadele ile 2020 yılında almış, Karabağ’ın büyük bir bölümünü kurtarmıştı. Fakat bir türlü uslanmayan Ermeniler, dış desteklere güvenerek tekrar sıkıntı vermeye başladılar. Bu defa bir günde pes ettiler.
Karadeniz Marşını bugünlerde Azerin’in sesinden daha bir heyecanla dinliyoruz:
Çırpınırdı Karadeniz / Bakıp Türk’ün bayrağına/ Ah ölmeden bir görseydim/ Düşebilsem toprağına.
Sırmalar sarsam koluna/ İncirler dizsem yoluna/ Fırtınalar dursun yana/ Yol ver Türk’ün bayrağına. Kafkas’lardan esen yeller/ Şimdi sana selam söyler/ Olsun bütün Turan eller/ Kurban Türk’ün bayrağına.
(Azerin – Çırpınırdın Karadeniz (Karabağ / Şuşa Zaferi Anısına) – YouTube
Bir yanıt bırakın