Cuma hutbeleri

Hutbe “bir topluluk karşısında yapılan etkileyici konuşma” anlamına gelir. Dini terim olarak cuma ve bayram namazlarında irat edilen, genelde vaaz ve nasihati içeren konuşma demektir. Konuşmayı yapan kimseye de hatip denir.

Hutbe metinlerinde konuyla ilgili ayet, hadis yanında dua ve salevat cümleleri bulunur. Ayrıca o hafta için belirlenen bir konuda bilgi ve öğüt veren bölümler yer alır. Peygamber Efendimizin hutbeleri maddi ve manevi hayatın ihtiyaçlarıyla yakından ilgili, bireysel veya sosyal problemlerin çözümüne yönelik olurdu. Ayrıca hutbelerini kısa tuttuğu ve bunu tavsiye ettiği de bilinir.

Hutbe konularının toplumun beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olması gerekir. Hutbelerde camiye yolu düşmeyenlerin eleştirisi yerine bizzat hitap edilen cemaatin ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalı, birlik ve beraberliğe özendirici konuşmalar yapılmalıdır. Hutbelerde müjdeleyici, iyimser, ümit verici, barışçı ve hoşgörülü bir üslup kullanmak; korkutucu, ümit kırıcı, sert bir tarzdan daha yapıcı olduğu bir gerçektir. Tıpkı şu ayette olduğu gibi: “Ey Peygamber! Allah’tan bir rahmet olarak sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet ve bağışlanmaları için dua et” (3/159).

HUTBELERİN DİLİ

1928’e kadar Cuma ve bayram hutbelerinde genellikle Türkçe bölümler bulunmazdı. O tarihten sonra vaaz ve nasihat bölümleri Türkçe olarak söylenmeye başlandı. Uygun bir hutbe metni hazırlamak bilgi ve birikim ister. Bir zamanlar önceden hazırlanmış hutbeleri ihtiva eden kitaplar vardı. Çeşitli siyasi, dini ve sosyal sakıncalar doğmuş olmalı ki, uzun süredir hutbe metinleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanmakta ve Türkiye’deki bütün görevlilere ulaştırılmaktadır. İnternet ve başka teknolojik imkanların artması bu işi kolaylaştırdı. İsteyen herkes her Cuma gününün hutbesini aynı gün internette bulabilir.

Bunun iyi bir uygulama olduğu söylenebilir. Cuma günleri halka duyurulması gereken bir mesajın Türkiye’deki 90 bin camide hutbelerde söylenmesi önemli bir başarıdır. Dini ve milli birlik şuurunu da pekiştirir. Hutbe metinlerinde kolay okunan daha sade ve kısa cümleler kullanılmalıdır. Devrik cümle ve sanatlı ifade özentisi olmamalıdır. Günlük politik sebeplerle, din karşıtlığına varacak şekilde hutbe metinlerinin eleştiri konusu yapılmasını doğru bulmuyorum.

HUTBE İYİ SESLENDİRİLMELİ

Hutbe metinleri imamlara Perşembe günleri ulaşır. Bazı tembel imamlar maalesef bu metinleri birkaç defa okumadan minbere çıkar ve düzgün konuşamazlar. Bu ayıptır. Müftülerimizin bunları takip edip ikaz etmesinde fayda vardır. Hutbeyi önceden dikkatle okuyup çok iyi seslendiren hatipler de vardır. Bunlardan birine evvelce bu köşede değinmiştim. Kur’an tecvidi için kılı kırk yaran din görevlilerimizden bir kısmı ne yazık ki Türkçenin de bir tecvidi olduğunun, telaffuz, diksiyon, vurgu gibi güzel konuşma kurallarının farkında değillerdir. Oysa Hz. Peygamber son derce açık seçik konuşurdu, konuşma sırasında kelimeleri sayılabilirdi. Meslek içi kurslarla din görevlilerinin bu yöndeki eksikleri giderilebilir. Hatibin giyim kuşamının düzgün olması, güzel konuşması ve cemaatle iletişim kurabilecek bir olgunluğa sahip bulunması da beklenir.