Cuma yazıları

Değerli okuyucular, bu köşede bir süre “Cuma Yazıları” yazmak istiyorum. Onun için yazı günümü de cuma olarak değiştirdim. Bu arada güncel başka konular çıkarsa onları da aynı hafta içinde başka bir günde yazmak istiyorum. Haydi bismillah, başlayalım.

“Cuma” ile “cami”, “toplamak, bir araya getirmek” anlamındaki “cem'” kökünden gelir. Buna göre cami Müslümanları içinde toplayan yer, cuma ise bir araya gelme, toplanma günü demek olur. Kur’an’da 62’inci surenin adı da “Cum’a”dır.

İBADET GÜNÜ

Bilindiği gibi Musevilikte haftalık ibadet günü cumartesi, Hristiyanlıkta pazar, Müslümanlıkta ise cuma günüdür. İslam’daki haftalık toplu ibadet günü olan cumanın bir bayram günü olduğu belirtilmiştir. Hz. Peygamber, “Güneşin doğduğu en hayırlı gün cumadır; Adem o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün cennetten çıkarılmıştır; kıyamet de cuma günü kopacaktır” sözüyle bu günün özelliğini dile getirmiştir (Müslim, “Cumʿa”, 18). Başka bir hadiste de bu günde yapılan duaların kabul edileceği bir anın (icabet saati) bulunduğunu haber vermiştir. İcabet saatinin tam vakti belirli değildir. Hz. Peygamber’in, “Ben onu biliyordum, ancak Kadir gecesi gibi o da bana sonradan unutturuldu” anlamındaki hadisine dayanarak icabet saatinin insanların bütün gün boyunca Allah’a yönelmeleri için gizli tutulduğu ifade edilmiştir.

KÜLTÜRÜMÜZDE CUMA

Cuma günü gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin o gün ile daha önceki cuma arasında işlemiş olduğu günahların affedileceği belirtilmiş (Buhari, “Cumʿa”, 6, 19; Müslim, “Cumʿa”, 26). Bu durum yadırganmamalıdır, Allah’ın lütfu geniştir. Cumayı önemsemeyerek üç cuma namazını terk eden kimsenin kalbinin mühürleneceği bildirilmiştir (Ebu Davud, “Ṣalat”, 204).

Geleneksel kültürümüzde Cuma günleri boy abdesti almak, tıraş olmak, tırnak kesme vb. bedeni temizlikleri yapmak, dişleri temizlemek, güzel elbise giymek, güzel koku sürünmek, camiye erkenden gitmek gibi davranışlara dikkat edilirdi. Perşembeyi cumaya bağlayan geceye “Cuma gecesi” denir ve mübarek bir gecedir.

Cuma birçok İslam ülkesinde halen tatil günüdür. Osmanlı Türkiyesi’nde Tanzimat’tan 1935 yılına kadar hafta tatili cuma günü idi. Bu tarihte batılılaşma devrimleri arasında tatil günü de Cuma yerine pazara alınmıştır.

Kubbealtı Lugati’nde “Cumalık” kelimesi geçer ve şöyle açıklanır: “Eskiden cuma alayında giyilen (resmi elbise). Ayrıca tatil günlerinde giyilen temiz ve güzel elbise” denir ve ardından şu açıklama yapılır: “Bu anlam, 1935 yılına kadar resmi tatil gününün cuma olmasından doğmuştur.” Örnek olarak A. H. Tanpınar’dan şu cümle alınır: “Halk, tatil günleri en fakirine varıncaya kadar cumalık elbiselerini giyerek yazları mesire yerlerine giderler.”

Cahit Sıtkı’nın şiiri şöyle: “Bugün Cuma/ Büyükannemi hatırlıyorum/ Dolayısiyle çocukluğumu/ Uzun olaydı o günler/ Yere düşen ekmek parçasını/ Öpüp başıma götürdüğüm günler/ O zaman da inandığım gibi

Bir Bayburt türküsüyle bitirelim: “Bugün de günlerden cumadır cuma/ Yar hamama gedip kınanı yuma.