“Afrika’da ne işimiz var” başlıklı yazım üzerine, sanatkar ve fikir adamı, mimar Aydın Yüksel, bir katkı olsun diyerek tarih kitabından pasajlar göndermiş. Sadeleştirip özetleyerek sunuyorum.
Ahmed Raşid Paşa “Tarih-i Yemen ve San’a” adlı eserde, önce Yemen fatihi Özdemir Paşa’yı anlatır: “Paşa temiz kalbli, adil, kin ve ihtirastan uzak, ağır başlı, cesur, akıllı, yiğit, gün görmüş, çok yoksulluk çekmiş, nice ihtilal ve fitnelere şahit olmuş, uzak görüşlü, açık fikirli, heybetli bir Çerkes olup, dini inançları çok sağlam bir müslüman idi. Elbise, zinet, ihtişam ve izzet-i nefis gibi şeylere rağbeti yoktu. Arpa ekmeği bile olsa yer, yatak bulamazsa toprak üzerine yatıp uyurdu.”
Yazar, daha sonra Afrika’daki faaliyetlerini anlatır: “Özdemir Paşa Yemen’i fethettikten sonra 1533’te Mekke’ye gitti, orada Osmanlı’ya ait idari işleri yoluna koydu, hac görevini yapıp İstanbul’a geldi.
Onun Yemen’deki hizmetlerini bilen ve çok memnun olan veziriazam Bosnalı Ahmet Paşa, kendisini Kanuni’nin huzuruna çıkardı. Özdemir Paşa’nın hali tavrı ve gösterdiği yararlıktan padişah çok hoşlandı. Uzun sohbetleri oldu.
HABEŞ SERASKERİ
Kanuni, Mısır’la sınırdaş, Mekke-Medine’ye yakın ve halkı dinsiz olan Habeşistan’da ilay-ı kelimetullah edip, orayı Osmanlı topraklarına katmayı düşündü. Habeşistan’ın zaptedilmesini Özdemir Paşa’dan istedi. Kendisine Habeş Seraskerliği (komutanlığı) verildi. Sefer hazırlıklarına başlandı.
Paşa, bin nefer yiğit ve cesur askerle Mısır’a hareket etti. Evvelce haber verildiği için Mısır’da hazırlanan 3 bin asker, birliğe katıldı. Mühimmat, erzak ve gerekli savaş malzemeleri oradan sağlandı. Her bir askerin silahlı ikişer üçer yardımcısı ve destek hizmetlileriyle birlikte on bin kişi, Süveyş’ten gemilerle hareket etti.
Önce Sudan’da bir liman şehri olan Sevakin’e çıkıldı ve fethedildi. Mühimmat ve malzemenin çoğu deniz yoluyla Habeşistan’ın Musavva limanına gönderildi. Kendisi karadan aynı şehre vardı burada üs kurup Habeşistan’ın başkenti Bundiye’yi ve bütün çevre beldeleri alıp Osmanlı’ya bağladı. Daha fazla askeri olsaydı, fethe devam edecekti.
SÜLEYMAN AHDİ
Özdemir Paşa başkent Bundiye’de cami ve medreseler yaptırdı. Hükümet işlerinde çok adil davrandı. Öyle ki Habeş halkı, kendi aralarındaki sözleşmelerde “ahd-i Süleyman” ifadesiyle birbirlerine güven verirdi. Bir söz veya sulh “Sultan Süleyman” adı üzerine bağlanmazsa Habeş ahalisince kabul görmezdi. Sonraları Habeş hükümdarları verdikleri ahit ve emanda “Sultan Süleyman ahdini verdim” demezse, kimse itimat etmezdi.
Özdemir Paşa 1559’da vefat etti. Yerine atanan oğlu Osman Paşa, babası için Musavva’da bir türbe yaptırdı.
Osmanlı’nın kılıcının parıltısı Habeşistan ortasındakilerin bile gözlerini kamaştırdı. Cidde valilerine verilen fermanlara ‘Cidde, Yemen ve Habeş Valisi’ yazılırdı.”
Bir yanıt bırakın