Balkanlar Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerden biridir. 1350’li yıllarda Gazi Süleyman Paşa Gelibolu’ya adım attı. “Keramet gösterip halka suya seccade salmışsın/ Yakasın Rumeli’nin dest-i takva ile almışsın” beyti bu tarihi hadiseyi dile getirir.
Osmanlı devleti başlangıçta büyük oranda bir Balkan devleti olarak kuruldu. İstanbul’un fethinden önce o toprakların çeşitli yerleri fethedildi. Anadolu’dan özellikle Karaman’dan bu bölgeye birçok aile yerleştirildi.
Onların çocukları Türkler, İslamiyet’i kabul eden Boşnak, Arnavut, Pomak ve Torbeş asıllı kimseler Türk kültürü içinde yoğruldu. Birlikte oraları imar ettik, pek çok sanat ve mimari eseri bıraktık. Oraları beş asırdan fazla yönettik.
Rusya ve Avrupa ülkelerinin de kışkırtması ile etnik kökenli isyanlar başladı. 93 harbi denen (1877-1878) savaş bir yıkım oldu. Türklere karşı korkunç zulüm ve katliamlar yapıldı. Kafileler halinde Anadolu’ya göç başladı. Bugün Türkiye nüfusunun 15 milyonu Balkan kökenli. İzmir’de bir buçuk milyon civarında Balkan göçmeni var.
Devletimiz güçlendikçe Balkanlara olan ilgimiz artıyor. Gidip gelmeler, kültür faaliyetleri çoğaldı. Son yıllarda çeşitli Balkan şehirlerinde imar ve restorasyon işleri başardık. Yunus Emre Enstitüleri verimli çalışmalar yapıyor.
Şehrimizde İzmir Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından yarın başlayacak ve 2 gün sürecek geniş katılımlı uluslararası bir sempozyum düzenleniyor: Balkanlarda Türk varlığı Sempozyumu.
Benim tebliğimin başlığı: “Balkanlarda Osmanlı Mimarisinin Tapu Muhafızı Ekrem Hakkı Ayverdi.”
EKREM H. AYVERDİ
Ekrem Hakkı Ayverdi’nin (1899-1984) mimari tarihimize ve kültürümüze hediye ettiği Avrupa’da Osmanlı Mimari Eseleri adlı dört büyük ciltlik bir eseri vardı. Bunlarda Romanya, Macaristan, eski Yugoslavya (yani Bosna- Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya, Sırbistan, Karadağ, Kosova), Bulgaristan, Yunanistan ve Arnavutluk’taki Osmanlı’dan kalma mimari eserler tanıtılmaktadır.
Ekrem Hakkı Bey 1975 ve 1976’da genç mimar dostlarıyla yaptığı inceleme gezilerinde ata yadigarı toprakları karış karış gezdi, bilgiler toplandı, rölöveler çıkarıldı, çizimler yapıldı.
E.H.Ayverdi, Balkanlardaki mimari eserlerden tekkeleri ve evliya türbelerini anlatırken, sadece mimari yapıyla yetinmedi. Orada yatan mübarek zatların hayatları, menkıbeleri ve bu konularla ilgili kaynaklara dair de bilgiler verdi. Böylece onun kitapları kuru ve teknik bir mimari ve çalışması çerçevesini aşar. Tasavvuf kültürümüze de ışık tutar.
Sempozyumun yeri: Ege Üniversitesi Kampüsü içinde Mötbe Kültür Merkezi. Tarih ve saat: 7-8 Kasım Cumartesi ve Pazar günleri saat 10.00.
Bir yanıt bırakın