Ölümünün 79. Yılında Atatürk’ü rahmetle anıyoruz. Bu vesileyle Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’dan söz etmek istiyorum.
1857’de bir Osmanlı şehri olan Selanik’te doğan Zübeyde Hanım geleneksel Osmanlı kültürü içinde yetişmiş dindar bir kadındır. İyiliksever ve alçak gönüllüydü. Hastalanınca doktorların tavsiyesi üzerine İzmir’e geldi. 15 Ocak 1923’te öldü. Son saatlerinde başında bulunan Latife Hanım, hafızları çağırıp hatim indirtti. 40’ında mevlit okutup 52’sinde aşure yaparak dağıttı.
31 Temmuz 2017’de bu köşede çıkan yazımın ilk 2 paragrafını aynen aktarıyorum:
Vasilis Dimitriadis Gümülcine doğumlu ciddi bir ilim adamıdır. Uzmanlık alanı Osmanlı dönemi. “Bir Evin Hikayesi” adıyla Türk Tarih Kurumu yayınları arasında çıkan kitabında, Selanik’teki Mustafa Kemal Atatürk’ün evi ve ailesi hakkında Osmanlı ve Yunan belgelerini titizlikle incelemiştir.
Kitapta evin bütün hikayesi, arşiv kayıtlarına ve emlak sicillerine göre anlatılır. Atatürk’ün babası Ali Rıza’nın geçmiş izi 1700’lere kadar sürülür. Zübeyde Hanım’ın ailesi hakkında da bilgi verilir. Böylece Mustafa Kemal ve annesi aleyhindeki söylentilerin asılsızlığı açıkça görülür.
ZÜBEYDE HANIM’IN VASİYETİ
Bugün asıl konum Zübeyde Hanım’ın vasiyetidir. 25 Ocak 1922 tarihli bu vasiyetname, İstanbul Beşiktaş Akaretler’de Zübeyde Hanım’ın oturduğu evde kaleme alınmıştır. Kendisi bundan bir süre sonra Ankara’ya, ardından İzmir’e gelecektir. 16 maddelik bu vasiyetnamenin konumuzla ilgili maddelerinin sadeleştirilmiş şekli şöyledir:
1. Vefatımda yıkayıp kefenleme, kabre konma işini yapanların, bu sırada kelime-i tevhid okuyanlar ve başka ilgililerin masrafları ödenecek. Gömüldükten sonraki üçüncü günü akşamı hafızlar, hocalar, akraba, dost ve komşulardan uygun görülecek kimseler davet edilip akşam yemeği verilecek. Ardından Kur’an cüzleri dağıtılıp hatim indirilecek. Bu hafız ve hocalara uygun miktarda dağıtılmak ve sayılan hususların hepsine harcanmak üzere 450 lira ayırdım.
2. Vefatımda Beşiktaş’taki Yahya Efendi Haziresine (küçük mezarlık) gömüleceğim.
5. Daima akmak üzere şehrin uygun yerinde bir çeşme yaptırılıp suyunu akıtmak ve ara sıra tamirine harcanmak üzere 475 lira ayırdım.
10. Her Cuma günü namazdan bir saat önce başlayıp ezan okununcaya kadar, uygun bir camide cemaate karşı 2 Kur’an cüzü (40 sayfa) okutularak; karşılığında okuyan hafız efendiye getirisinden verilmek üzere 490 lira ayırdım. Bu maddenin uygulanması Vakıflarca ve mütevelli tarafından yürütülecektir.
11. Oruç, namaz ve günahların kefareti için kurban bayramının birinci günü 5 adet kurban kesilmek, etini öğrencilere yedirmek ve Kur’an hatimi okumak üzere bir defalık, Yetimler Yurduna 200 lira verilecektir.
12. Vasiyetnamedeki maddeler için ayırdığım toplam 1800 liralık nakit parayı (altın üzerinden bugünkü karşılığı 540 bin lira), sağlığımda benim olmak ve ölümden sonra vasiyetim gereğince harcanmak ve Osmanlı Bankasında saklanmak üzere Selanik Başkonsolusu Kamil Bey’e teslim ettim.
Vasiyetnamenin tam metni için bkz. Cemil Sönmez, Atatürk’ün Annesi Zübeyde Hanım, Atatürk Araştırma Merkezi yayını, Ankara, 1997, s. 102-103.
Bir yanıt bırakın