Besmeledeki Rahman ve Rahim kelimeleri hakkında Kur’an yorumcuları olan tefsirciler kısaca şunları söylerler: Bu kelimelerin ikisi de “rahmet” kökünden gelir. Rahmet, kalbdeki acıma duygusudur. Bu duygu, sahibini lutuf ve ihsana sevk eder. Rahman’daki rahmet, Rahim’dekinden daha fazladır.
Rahman kelimesinin tam anlamıyla Türkçe karşılığı yoktur. Çok merhamet eden, rahmeti her şeyi kuşatan, iyiliği her şeye yaygın sözleriyle açıklanabilir. Rahman’ın rahmeti ezelidir. Bu bakımdan bu rahmet iyiyi de kötüyü de, inaçlıyı da inançsızı da içine alır. Mevcudatın hepsi bu rahmetten faydalanarak varlık sahnesine çıkmıştır.
“Rahim” de çok merhametli demektir. Fakat bu rahmet, başlangıçtan çok neticeye, yani ahirete ilişkindir. Allah’ın her şeyi yaratması, rahmanlığının rahmetinden ileri gelir. Bu ezeli rahmetten uzak kalan hiçbir şey yoktur. Her varlık Rahman’ın rahmeti içindedir. Ama Rahim, iradeleriyle çalışanlara razı olunan amacı lütfeder.
Rahimliğin rahmetiyledir ki iyiler mükafat görür, kötüler ceza görür. Demek ki Rahim adinin muhtevasında Allah’ın adalet ve cezası, mükafat ve mücazatı vardır. Bunun için “Rahman” ismi bütün mahlukatı rahmetiyle yaşatıp besleyen; “Rahim” ise, ahirette mü’minlere mükafat veren, inanmayanları ise adaletiyle cezalandıran şeklinde yorumlanır.
İLAHİ RAHMET VE MERHAMET
Rahman ve Rahim kelimelerinin kökü olan rahmet ve merhamet, acıyı ortadan kaldırmaya, onun yerine sevinç ve iyiliği koymaya yönelik bir iyilik duygusudur. Eski dilde “yarlıgamak” fiilinden “yarlığayıcı” sıfatı kullanılırdı. “Rahmetinle yarlığa ya Rabbi!” denirdi.
Yarlığamak, yarlamak, Elmalılı Hamdi’nin ifadesine göre “yar”, yani “dost” muamelesi yapmak demektir ki, merhamet ve rahmet kavramlarını daha iyi ifade etmektedir. Buna göre rahmet, sıradan bir acıma, biraz küçük görerek, muhatapta eziklik veya aşağılanmışlık hissi uyandıracak bir acıma değildir. Aksine, dostça, şefkatle, kendi yakınına, kendi ailesine karşı gösterilen bir rahmettir. Keşke yarlığamak sözü canlılığını devam ettirseydi. Buna göre yaratıklar yüce Allah’ın Rahman olmasıyla başlangıçtaki rahmetinden, Rahim olmasıyla da sonuçta meydana gelecek merhametinden doğacak nimetler içinde bulunurlar.
Kainatte her şey Cenabı Hakk’ın eseridir. Bir başka ifadeyle O’nun isim ve sıfatlarının tezahürü ve tecellisidir. Allah’ın isimleri cemali ve celali olmak üzere iki grupta toplanabilir. Cemali isimlerin tecellisi bizim hoşumuza giden görünüşlerdir. Celali tecelliler ise ağırımıza gider. Niyazi Mısri şöyle der:
Cemali zahir olsa tiz celali yakalar anı
Görürsün bir gül açılsa yanında har olur peyda
Gülün yanında dikenin de bulunmasının bir hilkat kuralı olduğunu söyler. Gül cemalin, diken celalin sembolüdür.
İşin hoş tarafı şu ki Allah’ın cemali celaline galiptir. Bir kudsi hadiste “Rahmetim gazabımı geçmiştir.” müjdesi verilir. A’raf suresinin 7/156. ayetinde ise yüce Allah: “De ki: Kimi dilersem onu azabıma uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır.” buyurur.
RAHMETİ GAZABINDAN ÜSTÜN
Allah’ın bu sonsuz rahmeti ve bunun tezahürleriyle ilgili çeşitli hadisler vardır. Bunlardan birisi çok ibretli bir tablo çizer. Şöyle ki: “Yüce Allah rahmetini yüz parçaya böldü, doksan dokuz parçasını kendi yanında alıkoydu, bir parçasını yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle, bütün yaratıklar birbirlerine şefkat ve merhamet beslerler, vahşi hayvanlar bile yavrularına şefkat gösterirler. Öyle ki, yavrulu hayvan yeni doğmuş yavrusuna isabet eder endişesi ile ayağını kaldırır durur. Geri kalan 99 rahmetini ise Allah kıyamet gününde kullarına yöneltmek üzere yanında tutmaktadır.”
Yeni yavrulamış bir büyük baş hayvanı seyretme fırsatı bulanlar bu şefkat tablosunu görmüşlerdir. Annesinin vücudundan birkaç dakika önce ayrılmış küçük buzağı, gözlerini açtığı yeni aleme intibak etmeye çalışırken titrek bacaklarının üzerinde doğrulmaya gayret eder fakat zorlanır. Doğumun bütün sıkıntısına rağmen anne inek o sırada arka ayakları arasında debelenmekte olan yavrusunun üzerine basmamak için büyük bir dikkat sarf eder, ayaklarını ihtiyatla kaldırır durur. Külli rahmetin hayvandaki bu tezahürü gerçekten ibret vericidir.