İzmir’deki kültür faaliyetlerini imkan nispetinde izlemeye çalışırım. Nedense “Börklüce Mustafa Sempozyumu”ndan haberdar olamadım.
Telefonda bir arkadaşımı aramıştım, “sempozyumdayım” dedi. Öğle arasıydı.
Sabah açılış oturumunda A. Yaşar Ocak ve Ahmet Arslan konuşmuş, dinleyemediğim için üzüldüm. Öğleden sonraki oturuma yetişmek üzere Adnan Saygun Sanat Merkezi’ne koştum. Baktım, salon tamamen dolu, basamaklarda bile oturanlar var.
Neyse ki lobiye büyük bir ekran konmuş.
Konuşmaları orada dinlemeye başladım.
Oturum başkanı Yılmaz Karakoyunlu, kendisi bir hitabet üstadı, esprili ve zevkli konuşur. Fakat o da ne! Sesi duyulmuyor, ses düzeninde bir sıkıntı var.
Cavid Qasimov, Börklüce’nin Azerbaycan tarihçileri tarafından nasıl ele alındığını anlattı.
H. Erdem Çıpa, Michigan Üniversitesi’nden gelmiş. Rahat konuşan, özgüveni yüksek biri. Bildirisini İngilizce sunacağını söyledi ve başladı bir curcuna. Herkes bekliyor. Smültane çeviri yapacak kimse henüz gelmemiş. Çıpa’nın bildirisi öğleden sonraya kaldı.
Can sıkıcı bir durum. Çok büyük masrafla yapılan bir sempozyum, yurt dışından bir sürü insan çağrılmış. İlk günkü bu arızalar üzücü.
Erdem Çıpa’nın konusu ilgimi çekmişti, Şeyh Bedreddin menkıbeleriyle ilgiliydi.
Çıpa bir Türk. Bildirisini İngilizce yazmış, o haliyle yayınlanır. Ama hiç olmazsa özetini Türkçe sunabilirdi.
BÖRKLÜCE KİM?
Börklüce Mustafa, Şeyh Bedreddin’in meşhur müridi. 1415-16 yıllarında etrafına topladığı Türk, Rum, Yahudi bir grup insanla Karaburun’da isyan başlattı. Sonunda idam edildi.
Devir Yıldırım Beyazıt’in esir düşmesinden sonraki “Fetret Devri”dir. Devlet otoritesinin çöktüğü, sosyal düzenin altüst olduğu, huzursuzluğun zirve yaptığı bir dönem.
Börklüce’nin, komünist sisteme benzer bir anlayışa sahip olduğu, mülkiyetin ortaklığını telkin ettiği söylenir. Nazım Hikmet “Şeyh Bedreddin Destanı”nda bu düşünceyi dile getirir: “Yarin yanağından gayrı her şeyde/ her yerde/ hep beraber!/ diyebilmek.”
AYAKLANMA ÖZLEMİ
Raşit Çavaş, “Börklüce zihniyetinin Marksist devrimciliğe evrilmesi ve bunun modern Türk edebiyatına yansıması” konusunda zevkli bir bildiri sundu.
Marksist devrimcilik ömrünü doldurmasına rağmen, İzmir’de hala heyecanlı taraftarlarının olduğu görülüyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Akdeniz Akademisi adlı bir kültür kuruluşu var.
Sempozyumu o düzenlemiş. Tarihi ve künyesi bulunmayan Yeniden Akdeniz adlı dergide yazdığına göre, Belediyemiz 2016 yılını “Börklüce Mustafa Yılı” ilan etmiş.
Dergideki sempozyum tanıtım yazısında “başkaldırı” ve “ayaklanma”ya sık sık vurgu yapılıyor. Buradan hareketle “Gezi” ile bir bağlantı kurulmak isteniyor. Bildirilerden biri de bu konudadır.
Bir yanıt bırakın