Duvak

Duvak: Gelinlerin başlarına tutturulup yüzlerini örtecek şekilde aşağıya sarkıtılan kumaş veya tülden bol örtü demek. Yani olumlu ve güzel bir anlamı var.
Ayrıca bir vakfın adı: DUVAK, Duygudurum Vakfı, 2012’de kuruldu. Duygudurum bir psikiyatri terimi, sözlüklerde henüz pek yer almamış. Kişinin duygusal durumu, mizacı demek oluyor ve daha çok duygudurum bozukluğuyla gündeme gelir.
Depresyon, bipolar bozukluk/ manik depresif gibi toplum sağlığını etkileyen psikiyatrik rahatsızlıklar vardır ve bunların iyileştirilmesi mümkündür. Duvak, bu konularda araştırma yapmak ve gittikçe artan intiharların ülkemizdeki seyrini ve sebeplerini bilimsel olarak belirlemek, önleyici tedbirler almak gibi amaçlarla kuruldu. (http:/www.duygudurumvakfi.com/)
Duvak’ın kurucusu Prof. Dr. Ayşegül Yıldız, dünya çapında genç bir bilim adamı. Dokuz Eylül Üniversitesi Psikiyatri bölümünde. Alanında birçok ödülü var. Kendisiyle İde (İmbat Dokuz Eylül) dergisinin 4. sayısında bir röportaj yapılmış. Oradan bazı alıntılar yapacağım.
**
Sağlıklı, üretken ve kendisiyle barışık bir toplum için Duygudurum en az kalp kadar önemli. Duygudurum bozukluklarının zamansız ölüme yol açma riski kalp rahatsızlıklarından çok daha sık.
Aslında Duygudurum yani moral, özgüven, zevk alabilme, düşünebilme, konsantre olabilme yetisi, enerji düzeyi, iştah, uyku düzeni herkes için geçerli. Bunların ne az ne çok fakat uygun düzeyde olması beklenir.
Böylece sağlıklı, üretken, kendisiyle ve etrafıyla barışık bireyler oluruz. Bunların bir şekilde bozulması kişiyi mutsuz, kendisiyle ve etrafı ile barışık olmayan, üretemeyen, öfkelenmeye yatkın birey haline dönüştürür.
Ayşegül Yıldız hastalarına pozitif enerji veren ve insanımıza olumlu bakan biridir. Türk toplum sağlığı tehlikede mi sorusuna cevabı şöyle:
**
Muhteşem bir toplum olduğumuzu düşünüyorum. Ben hayatımın 4-5 yılını Amerika’da geçirdim. Orada insanların birbirleriyle dertlerini paylaşması gibi bir durum pek yok. Bir sorun olduğunda, kimse bunu dinlemek istemiyor. İlişkiler yüzeysel. Yaşantılar o kadar bireysel ki bence bu durum onları madde kullanımına yani suni ve geçici mutluluklar yaşamaya yöneltiyor.
Biz geleneksel aile yapısı içinde bir takım değerlerini korumayı ve aynı zamanda da gelişmiş ülkelerden geri kalmamayı başarmış şanslı bir toplumuz. Bizde dostluklar çok farklı bir boyutta. Bireyler olarak kendi kendine terapi yapan bir toplumuz.
Biz sağduyulu bir milletiz ve daha iyi yerlere gelebiliriz. Bana göre hastalıklı değil, bilakis dünya geneline göre sağlıklı, duygularını, değerlerini ve sağduyusunu kaybetmemiş bir toplumumuz. Ama istismara açık bir duygusallığımız var.
Çok yoğun olan Yıldız, bilim yaparak deşarj olduğunu, yeni bir eser ortaya çıkardığında, zor bir vakaya yardım edebildiğinde, yanlış konmuş bir tanıyı düzeltip doğru tedavi ile başarılı sonuç aldığında dinlendiğini söyler.

1 yorum

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.