Bir önceki Manisa Büyükşehir Belediyesi, şehir merkezinde Manisa Kurtuluş Müzesi inşaatına başladı. Burası aynı zamanda bir Panorama Müzesi olacak. Görsel malzemeyi ve resimleri, Antalya’da yaşayan 64 yaşındaki Rus asıllı ressam Alexander Samsonov hazırlamaktadır. Kendisi dünyanın dört bir yanındaki müzeler ve özel koleksiyonlar için yaptığı eserlerle tanınıyor.
Samsonov bu yeni çalışmasında 1922’de işgal altındaki Manisa’da Türk ordusu önünde geri çekilen Yunan askerlerince başlatılan ve 3 gün sürerek şehirdeki binaların yüzde 90’ının yanmasına, binlerce insanın da hayatını kaybetmesine yol açan yangını resmini çiziyor.
Ön kısmında yağlı boya tablosuna 3 boyutlu bir görünüm kazandıran ses ve görsel efektleri içeren diorama (bir olayın ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi) çalışması yer alıyor.
İstanbul Panorama 1453, Manisa Çanakkale Şehitleri Müzesi ve Gaziantep Panorama 25 Aralık Müzesi gibi yerlerdeki tarihi görseller Samsonov tarafından yapılan yapılmıştır. Samsanov şöyle diyor: “Manisa ve çevresinde büyük trajediler yaşanmış. Çeşitli kaynaklar yardımıyla 3 gün süren yangını resmettik. Bu süre içerisinde binlerce insan öldürülmüş ve şehrin yüzde 90’ı yakılıp, yıkılmış. Buradaki en önemli amacım ziyaretçilerin alana girerken Manisa’nın o anlarını hissetmesidir.”
Belediyede yönetim değişti. Ama devlette devamlılık esastır. Yeni Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin kısa zamanda bu çok değerli çalışmayı tamamlamasını bekliyoruz.
İZMİR’İN MİLLİ TARİHİ
Kültür faaliyetleri bakımından İzmir talihsiz bir şehir. Son yıllarda birçok şehrimizin belediyeleri önemli kültür çalışmalarında bulundu. Bunlar yayınlar, müzeler, tarihi mekanların restore edilip çevre düzenlemesi yapılarak canlandırılması ve benzeri işlerdir. İstanbul ve ilçeleri bu konuda önde gelen belediyelerimizdir. Bunun dışında Bursa, Konya, Kayseri Gaziantep, Maraş dikkati çeker.
İzmir bu yönden gerçekten şanssızdır. Parti farkı gözetmeksizin söylüyorum, 50 yıldır belediyeler milli kültürümüz ve tarihimizle ilgili eserlerin canlandırılması konusunda çok az iş yaptılar. Yapılanlar daha çok antik çağı ayağa kaldırmaya yöneliktir. Belki de tek istisnası Büyükşehir’in Emir Sultan ve bazı hamam restorasyonlarından ibarettir. Onun dışında varsa yoksa Agora, Homeros ve Sabatay Sevi Evi’dir. Elbette onlar da kültün bir parçasıdır ama öncelikli olan kendi kültürümüzdür. Ne yazık ki işin bu yönü cidden ihmal edilmektedir.
PANAROMA İZMİR KURTULUŞ MÜZESİ
Yazının başında sözünü ettiğim Panorama Müzesine İzmir’in acilen ve şiddetle ihtiyacı vardır. Bu müzeler gerçekten çok etkileyici ve içine giren kimseleri tarihin derinliklerine götürmekte, tarifsiz heyecanlar yaşatmaktadır. Bunun en güzel örneği İstanbul’daki Panorama 1453 adlı müzedir. İçeriye girip seyrederken kendinizi İstanbul Fethinin içinde bulusunuz, Ulubatlı’nın diktiği sancakla kanatlanırsınız.
Bu alanda uzman olan ressam Samsanov sağken İzmir Panorama Müzesi için de onun çalışmalarından faydalanmalıyız. Bu konuda ne kadar çok malzeme vardır: 1919’da İzmir’n işgali, Pasaport’ta Fethi Bey’in gösterdiği cesaret ve şecaat, işgal sırasındaki Yunan mezalimi, Mustafa Kemal’in “Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri!” komutu, Halkapınar’daki ilk şehitlerimiz, Yüzbaşı Şerafettin’in yaralanmasına rağmen Vilayet konağına şanlı bayrağımızı dikmesi, Kadifekale’de sancağımızın yükselmesi, İzmir yangını, Yunan askerinin gemilerle kaçışı ve daha niceleri. Bütün bunları canlıymışçasına seyreden insanımızın milli duyguları coşup taşacaktır.
İş büyükşehir Belediyesi’ne düşmektedir. Bu hem oy hem prestij getirir. İşin finansmanı konusunda iyi bir duyuru ile halkımızın desteğine de başvurulabilir.