9 Ekim 2017’de Feyzi Halıcı’yı kaybettik. Halıcı 1924’te Konya’da doğdu. İ.Ü. Fen Fakültesi’nden Kimya Yüksek Mühendisi olarak mezun olduysa da mesleğini icra etmedi. Konya’da Babasının halı mağazasında ticaretle uğraştı. Asıl meşgalesi fikir, sanat ve şiirdi.
Konya Turizm Derneği’ni kurdu (1959) ve uzun yıllar başkanlığını yaptı. Konya’da Mevlana ihtifallerinin ve Sempozyumlarının, Geleneksel Halk Şairleri Aşıklar Şöleni’nin başlatıcısıdır.
TBMM’de 1968- 1978 yılları arasında Konya Senatörlüğü yaptı. 1980’de Struga Şiir Akşamları’nda Türkiye’yi temsil etti.
ŞİİRLERİ BESTELENDİ
Pek çok şiir kitabı çıktı. O, insan sevgisin, halk ve milliyet sevgisini temiz bir yürekle dile getirdi. Şöyle der:
” Şiire ilkokul sıralarında başladım. Yunus Emre’nin ilahileriyle gözümüz, gönlümüz açıldı. . Anadolu’nun güzelliğini aynı gözle, aynı gönülle gördüm. Doyasıya aynı dille söyledim hep, hayranlık içinde. Daima, daha güzel, daha güzel, daha içten söylemeyi yeğledim.”
Sözleri Feyzi Halıcı’ya ait olan ve Cinuçen Tanrıkorur’un Kürdilihicakar makamında bestelediği “Günaydınım” şarkısı dillerden düşmez. Hele bu şarkıyı Bora Uymaz’dan dinlemek ayrı zevktir:
“Şavkıması, sana doğru yolların/ Sana doğru, denizlerin çağrısı/ Çırıl çırıl ötelerde bir güzel/ Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim.”
” Dua” şiiri ise bir harikadır. Şöyle başlar: “Yükselir semaya doğru ellerim/ Mavi gecelerin seher vaktinde/ Hakka kanat açar hep emellerim/ Mavi gecelerin seher vaktinde.”
MEVLANA HAYRANI
İtalyan Türgolog Prof. Anna Masala, Halıcı hakkında der ki: ” Onu Konya’da tanıdım. Onun misafiri değil de, Hazret-i Mevlana’nın misafiri olarak sık sık Konya’ya gittim. Fakat hemen anladım ki bu şair, bu bilim adamının kalbinde Yunus Emre’nin ve Mevlana Celaleddin-i Rûmi’nin ebedi ateşi yanıyor.”
Halıcı’nın “Dinle Neyden” adlı şiir kitabı, onun Mevlana’dan ilhamla yüce aşka ve Hakk’a duyduğu özlemleriyle doludur.
KONYA
60 yıl önce Konya’nın merkezinde çok meşhur olan İstanbul Caddesi’nde büyük bir halı mağazası vardı. Sabri Halıcı ve oğlu Feyzi Halıcı’yı orada hep görürdüm. Kitaplarından biri “İstanbul Caddesi” adını taşır. Destan Şehri Konya adlı şiiri şöyle:
Yoluna kurban olduğum/ Aziz bildiğim, evlattan!/ Şanın, şöhretin dörtnala/ Koşa gelmede milattan.
Dört ufkundan mühür mühür/ Hayaller fışkıran şehir/ Bağrında koca bir nehir/ Akar durur hububattan.
Sen ney dilinde uhrevi/ Mevlana’nın aşk alevi/ Dile getir Keyhüsrev’i/ Nağmeler sun, Keykubat’tan.
Toprak görünüşün hiçe/ Verdiğin şevk yeter içe/ Ey yeşil taşa, kerpiçe/ Destanlar söyleten vatan.
Bir yanıt bırakın