Kamil Uğurlu kültür hayatımzda çığır açan kitaplar çıkardı. Önce doğup büydüğü, yaşadığı iki şehri yazdı:
Konya Şehrengizi ve Karaman Şehrengizi.
Ardından Eskişehir, Kahramanmaraş, Sakarya ve Oş Şehringizleri çıktı.
Kamil Bey’in yaptığı şu: Ele aldığı şehrin kısaca tarihine değindikten sonra, kültürünü, sosyal ve eonomik hayatını anlatır. Özellikle o şehre ait insan manzaralarına, kıyıda köşede kalmış ilgi çekici küçük ayrıntılara, halk deyimlerine, bölgesel yemeklere el atar.
Kamil Uğurlu mimardır, şairdir, sanatçı duyarlılığına sahiptir. Konu edindiği şehrin insanlarına dokunmasını bilir. O yüzden üslubu kuru ve sıkıcı değildir. Okuyucuyu farklı dünyalara götürür. Bu arada bilgilendirir, eğlendirir, duygulandırır.
HATAY ŞEHRENGİZİ
Son kitabı Medeniyetler Bahçesi Hatay Şehrengizi, Kamil Uğurlu-M.
Hilal Uğurlu imzasıyla, bol resimli ve kaliteli bir baskıyla çıktı (Ocak, 2023). Kitapta, tarihi kültürü ve çok farklı yönleriyle Hatay şehrini, çevre ilçelerini ve köylerini buluyoruz.
İçinden Asi nehri geçen Hatay, verimli topraklara sahiptir.
Tarih boyunca hep hareketli ve mamur bir şehir olmuştur.
Şehrin tapu senedi durumundaki Habib Neccar iki bin yıllık bir geçmişe sahiptir. Merkezdeki cami ve aynı adı taşıyan dağdaki türbe, Müslüman ve Hristiyanlarca kutsal mekanlardır.
Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’nın başlıca özelliği üç ayrı semavi din tarafından kutsal sayılmasıdır.
Eski insanlar Antakya’da 40 adımda bir cami olduğunu söylerler. İlginç olan ise cami sayısına yakın kilise ve daha az sayıda havra bulunmaktadır. Mabetler birbirine karışmıştır. Sarımiye camisi, katolik kilisesi ve bir havra komşudur.
2007’de kurulan Medeniyetler Korosu’nda 100 kadın 100 erkek gönüllü vardır. Bunların hepsi Türk vatandaşı olup Müslüman, Hristiyan, Musevi, Alevi, Sünni, Ortodoks, Katolik ve Ermenidirler. (Ne yazık ki 7 tanesi son depremde can verdi)
YEMEKLERİ
Kitapta Hatay ve çevresindeki el sanatlarını, Paris’te bir fuarda birincilik alan ayakkabı ustasını, nar şerbeti yapımını, geleneksel esnaf ahlakının örneklerini, zeytincilik, zeytinyağı ve sabunculuk hikayelerini, Abdalların kim olduğunu, envai çeşit yemek tariflerini bulmak mümkündür. Bu arada en sevdiğim tatlılardan künefenin, başka yerde tekrarı mümkün olmayan hazırlanış ve pişirilişi anlatılır.
Kitapta Kamil Uğurlu’nun, bütün şehirleri anlatırken olmazsa olmazlarından olan “meczuplar”a da yer verdiği görülür. Müze otel, örneği görülmemiş ilgi çekici bir mekan. Hatay’ın tarihte ve günümüzde isim yapmış çeşitli şahsiyetleri de dikkati çeker. Süper Ligte başarılı bir yeri olan Hatayspor’un hikayesi var. Ne yazık ki bu güzide takımımız, depremden sonra ligten çekilmek zorunda kaldı.
KURTULUŞ CADDESİ
Şehri baştan başa kateden Kurtuluş Caddesi Hatay’ın en meşhur caddesidir. Antik çağdan beri burası bir cazibe merkezidir. O günlerde zeytinyağı kandilleriyle aydınlatılırdı.
Bugün de şehrin nabzının attığı bir önemli güzergahtı. Ta ki son büyük depreme kadar. Ne yazık ki bu felaket sonrası bu ışıl ışıl cadde bir enkaz yığınına ve harabeye dönmüş durumda. Elbette tekrar aydınlık ve ışıltılı günlerine kavuşacaktır. Hatay halkının acılarını paylaşır ve sabır dilerim.
BEREKET
Kitaptan bir anekdot: Kurtuluş Caddesinde yaşlı bir peynirci vardı. Künefe tatlısının başlıca malzemesi özel peyniridir. Onun için Hatay’da peynircilik itibarlıdır. İyice yaşlanan peynircimiz dükkanını temiz bir gence devreder ve ona bazı tavsiyelerde bulunur:
Sabah namazından sonra gecikmeden dükkanı aç. O sırada kapı önünde bekleyen kediler göreceksin, onların payını ver.
Kediler arasında beyaz renkli asil görünüşlü, kenarda bekleyen kediye ilgi göster. Önce onun peynirini ver, o tuzsuz peynir yer.
Dikkat et, verdiğin peyniri yemezse onu kimseye satma, çünkü bozulmuştur. Onu aldığın yere geri ver.
Eski esnaf yeni gence hatırlatmaya devam eder: Ay içinde belli zamanlarda gelen bazı yaşlılar vardır. Onlar kibar kimselerdir, bir şey istemezler. Fakat onların şöyle şöyle ihtiyaçları olur, kendilerini incitmeden o ihtiyaçlarını gidermelisin.
Dükkanın yeni sahibi bu tavsiyelere uyar.
Yazarlarımız şöyle tamamlar: Hatay’ı yazılı olmayan bu kanunlar yönetti. Hala bu kuralları uygulayanlar vardır.
Can you be more specific about the content of your article? After reading it, I still have some doubts. Hope you can help me.