25.5.2013 tarihli bir haber şöyle: Bursa-Yalova karayolunun 45. kilometresinde trafik denetimi yapan polis ekibi, Sakarya’dan Balıkesir istikametine giden otomobili durdurdu.
Arabayı Göksel Sipahi kullanıyordu. Evraklarını kontrol eden görevli memur Barış Karabatak, belgelerden birinin eksik olduğunu gördü. Kurallara göre otomobili trafikten men etti.
Yolcular kala kaldı, bir süre denetim noktasında beklediler. Göksel Sipahi, Ayşe Sipahi, Gürsel Sipahi ve tezkere alacak olan Gökhan Sipahi’nin nişanlısı Bilgenur Bıçak, şaşkın ve üzgündüler.
Bilgenur Bıçak polis memuru Karabatak’ın yanına geldi. Askerliği biten nişanlısı Gökhan Sipahi’yi almak için Sakarya’dan geldiklerini ve Balıkesir’in Balya ilçesine gideceklerini söyleyerek ağlamaya başladı.
Polis memuru Karabatak, genç kızın gözyaşlarına dayanamadı. Yeni aldığı kendi otomobilini aileye vererek Balıkesir’e gitmelerini istedi. Aile çok sevindi, memurun arabasına binerek Balıkesir’e gitti ve tezkere alan oğullarını alarak Bursa’ya geldi.
Sipahi ailesi emanet aldıkları otomobili polise verdiler. Evraklarını tamamladıkları kendi araçlarını alarak Sakarya’ya doğru yola çıktılar.
*
Memur Karabatak anlatıyor: “Genel kontrol yapıyorduk. Durduğumuz aracın evraklarını incelerken trafik belgesinin olmadığını fark ettik. Yasa gereği aracı trafikten men edeceğimi bildirdim. Aile fertleri asker olan oğullarını almaya gittiklerini söyledi. Hatta araç içerisinde bir de kız vardı, askerdeki gencin nişanlısıymış. Aracı bırakmam konusunda çok ısrar ettiler.”
Anlatmaya devam eder: “Görevimin gereğini yaparak aracı trafikten men ettim. Çok üzgün olduklarını görünce, aileye kendi aracımı verebileceğimi söyledim. Buna çok şaşırdılar. Başta dalga geçtiğimi düşündüler. Hem aracımızı bağlıyorsun hem de kendi arabanı vereceğini söylüyorsun, bizimle alay mı ediyorsun, dediler. Ben bu konuda ciddi olduğumu söyledim. Hiçbir şey istemediğimi, sadece aracın içerisinde sigara içmemelerini hatırlattım. Kurallara da uymaları konusunda uyararak aracımı onlara teslim ettim. Benim aracımla gidip Balıkesir’deki asker oğullarını aldılar. Daha sonra arabayı getirdiler. Helalleştik, yollarına devam ettiler.”
*
“İnsanlık ölmemiş” başlıklı haberlere zaman zaman rastlarız. Yukarıdaki gazete haberi bunlardan biri. Dünya insanlarla güzeldir. İç karartan haberler çoğunlukta olduğu için kötümserliğe kapıldığımız olur. Kötü duygulara demir atıp kalmayalım.
Haberdeki polis memuru görevini yapıyor. Bunun için onu kutlamalı. Ama o bir insan, insani duyguları ve sevgiyi bilen biri. Terhis olacak nişanlısına bir an önce kavuşmak isteyen genç kızın gözyaşlarına dayanamaz ve kendi arabasını emanet verir.
Bu örnek tek değildir. Türk toplumunda dayanışma ve yardımlaşma hala güçlüdür. Bize düşen bu güzel davranışları çoğaltmaktır.
Bir yanıt bırakın