Cuma namazı kıldığım camide her Cuma bir veya iki lokmacı aracı bulunur. Cemaate, gelip geçen herkese lokma ikram edilir. Camimiz orta büyüklükte, girişte cami harimi kadar genişlikte bir avlusu var. Cumalarda tamamen dolar, cemaat bu avlunun dışına taşar. Bazan cami önündeki geniş caddenin bir kısmı da işgal edilir. İşte lokma araçları burada durduğundan Cuma namazı kılınırken cemaatle iç içe girmiş olurlar.
Ben Cuma namazlarını, tarif ettiğim yerin arkasındaki muhtar odasında kılarım. Kapısı penceresi açıktır. Zaten kapının önünde, bazan daha gerilerde kaldırımda namaz kılanlar olur.
Geçen Cuma Hutbe okunurken dışarıdan bir söylenme sesi duyuldu. Bu kıyafetle cemaatin arasında durulmaz ki mealinde sözler kulağa geldi. Hutbe bitti, tam kapının önünde bulunan genç adam seccadesini toplamış, öfkeli, aynı konuda söylenerek içeri girdi. Bir kişilik yer vardı namazına orada devam etti.
CUMADAN HABERSİZ OLANLAR
Tam ne olup bittiğini anlamak için namazı çabuk bitirip dışarı çıktım, ilerledim. Evet gene bir lokma aracı, önünde dört beş bayan. Anlaşılan bunlar, hakkında lokma dökülen kimsenin yakınları. Hoşnutsuzluğa ve söylenmelere yol açan bayan da oradaydı. 20-25 yaşlarında, üstüne bol kesimli uzun kollu bir gömlek giymiş. Altında ise kısa, belki bir karışlık bir mini şort. Düzgün bacakları meydanda. Lokma aracının yanında, ama namaz kılan cemaatin arasında sayılır. Yüz ifadesine bakılırsa durumdan o da hoşnut değil.
Bu kızcağız bir yakınının lokması dökülürken aracın yanında bulunmayı görev bilmiş. Kendince iyi bir şey yaptığını sanıyor. Ama ciddi bir eksiği var. Camide neyle karşılacağını, çevresindeki namaz kılan kmselerin delici ve öfkeli bakışlarına muhatap olacağını bilmeden gelmiştir. Belki de daha önce hiç Cuma namazı kalabalığı görmemiştir. O yüzden kendisi için doğal bir kıyafet olan kısa şortla gelmekte bir sakınca görmemiştir.
AÇIKLIK-TEŞHİRCİLİK
Düşünülmesi gereken başka şeyler de var. Giyim modasına yön verenlerin zevkinden bilhassa iyi niyetinden şüpheliyim. Erkek kıyafetleri gittikçe daralıyor. Kadın kıyafetleri ise her geçen yıl daha da küçülüyor, kısalıyor, açılıyor. Neredeyse marazi bir teşhircilik hedefleniyor gibi. Zavallı genç kızlar, kadınlar moda iblislerinin elinde oyuncak haline geldiler. Bazı giysilerin estetikle, giyim zevkiyle alakası yok. Amaç sanki bedenin daha çok bölgesini nasıl açıkta bırakırız hedefine yönelmiş gibi.
Türkiye bir tezatlar ülkesi oldu. Vücudunun açık kısmı kapalı kısmından çok fazla bir bayanla, neredeyse her yeri kapalı, etekleri yerleri süpüren bol kesimli manto giymiş bir hanımı yanyana görebiliyoruz. Temennimiz, pek çok konuda olduğu gibi, giyim kuşamda da orta yolu bulmaktır.
GERÇEK NAMAZ
Anlattığım dikkatsiz ve bilgisiz genç kadının durumu asla hoş görülemez. Bu düşüncem saklı kalmak şartıyla bir menkıbe sunayım: Darani (ö. 215/830) isimli Hak dostunun bir yakını hoş bir duygusunu anlatır: Dün akşam tenha bir yerde namaz kıldım, çok zevk aldım, güzel oldu, der. Darani sebebini sorar, cevap: “Beni kimsenin görmeyişi, Hak’la aramda kalmış olması.” Darani der ki: “Senin bu durumun zayıflıktır. Namaz kılarken, nasıl halkı hatırlarsın? O sırada bütün varlığınla Hakk’a yönelmiş olmalı, O’ndan başka kimseyi düşünmemeliydin.”
Thanks for sharing. I read many of your blog posts, cool, your blog is very good.
hyaluronidase, lidocaine where buy cytotec