Pasaportumu yeniletmek için İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne gittim. Eskiden beri Emniyet’teki işlemler, oradaki bürokratik tavır beni biraz ürkütürdü.
Bu defa öyle olmadı. Danışmadaki görevli memur: “Hocam 2 biyometrik resim, bir de karşıda harç yatırıp geleceksiniz” dedi. Aydınlık yüzlü, işini iyi bilen, sevecen ve güven veren bir ifadesi vardı.
İstenenleri hazırlayıp ertesi gün tekrar gittim. Aynı görevli sıra numarası verdi. Uzun bir salonun öteki ucunda parmak izlerim alındı. İlk defa parmak izi veriyordum. Ben bir tek parmak yeter sanıyordum. Hayır, her iki elin bütün parmaklarının teker teker izi alınıyor.
Kalabalıktan dolayı boşuna endişe etmişim. Uzun bir bankonun arkasında 8-10 tane görevli var. Daha 5 dakika bile beklemeden bir bayan memur ismimi söyledi. 2-3 dakikada işim bitti. Bakalım nereye gönderecek diye bekliyorum.
Ev adresimin teyidini aldı, “İşiniz tamam, yeni pasaportunuz evinize gelecek” dedi. Ne kadar süreceğini sordum, 3-4 gün içinde gelirmiş. Ve geldi.
Türkiye’de çok şey değişmiş. TC Kimlik Numarası ve ilgili kayıtlar bürokratik konuları otomatiğe bağlamış. Görevlilerin işlerini çabuk yapmaları ve insancıl tavırları beni mutlu etti. Ülkem adına sevindim.
Otobüsler
Zaman zaman belediye otobüsüne binmem gerekiyor. Otobüsler bir alem. İnsanımızın genel yapısını gözlemlemek mümkün. Bazen sevindirici insanlık örneklerine rastlanır. Kartında yeterli bakiyesi kalmamış birine, genç bir kız veya delikanlı kendi kartını kullandırır. Ücretini vermek için ne kadar ısrar edilirse de almaz.
Tam tersi kabalık örnekleri de görülür. Bazılarımız nedense kendini içeri atınca başkalarını düşünmez.
Arkalarda boş yer varken bir kısım yolcular ilerlemek istemez. Seferler eskisi kadar sık değil, duraklar hep kalabalık.
Durumdan vazife çıkaran gür sesli bir vatandaş, ön taraftan bağırıyor: “Beyler ilerler misiniz! Hey, telefonla konuşan delikanlı, arka taraf boş, ilerlesene!”
Kim diye baktım yaşlıca, beyaz top sakallı, habire konuşan bir adam. Bazılarının tepesi attı: “Yeter be, uzatma!” diyen oldu. Bunlardan biri indikten sonra geveze adam, yüksek sesle ardından horozlanmaya başladı: “Terbiyesiz herif!” Velhasıl gergin bir ortam oluştu.
65 YAŞ KARTI
65 yaş üstündekiler belediye araçlarında bedava seyahat ediyor. Çoğu yaşlı için iyi bir imkan. Bir gün ön sırada otururken, baktım, otobüse binenlerin çoğu “ücretsiz geçiş” yapanlardı.
Uygulamayı çıkaran Hükümet, belediyelere bunun için ayrı bir ödenek veriyor mu bilmiyorum.
İçimden geçen şu: 65 yaş kartları için her yıl cüz’i bir ücret alınabilir, mesela 50 TL. Ama kuyruklarda bekletmeden, çok pratik bir usul olmalı.
Böylece vatandaş “bedava” ezikliğinden kurtulur, belediyeye katkı olur, mecbur olmayanlar da kart almaz.
Bir yanıt bırakın