İnsanlığın ulaşabildiği en iyi yönetim biçimi demokrasidir. Bu sonuca uzun bir tecrübeden sonra ulaşıldı. Demokrasi rejimlerinde partiler ve serbest seçimler vardır. Her parti kıyasıya bir rekabet ve yarışa girer, sonunda hangisi çoğunluğun oylarını alırsa iktidara o geçer.
Siyasi mücadelenin doğasında rekabet ve kazanma arzusu vardır. Bu sırada parti yöneticileri ve liderlerin üslup ve konuşma tarzları önemlidir. Bunlar toplumun rahatlatır veya gerginleştirir. Siyasi tartışmalar ne kadar sert ve kırcı geçerse halk o nispette rahatsız olur. Birbirine hakaret eden sert bir üslupla konuşan siyasiler ortamın gerilmesine yol açarlar. Aynı fikirleri daha yumuşak tarzda, hatta esprili bir dilde anlatmak da mümkündür. O zaman toplum rahatlar. Gülmek, tebessüm kişiye de daha çok yakışır. Tebessüm sirayet eder. Onun doğuracağı huzur ve mutluluk insanlara da geçer.
Demokrasiyi Batı’dan aldık ama bazı eksiklerimiz görülüyor. Başlıktaki kelimeler bir kitap adı: Politikada Nükte. Nejat Muallimoğlu (1926-2003) yazmış. Dünyadaki meşhur politikacıların esprili tavır ve konuşmalarından örneklerle dolu.
Yazar Türkçe’de karşılığı olmayan bir kelimeden söz eder: Hümor. Şöyle tarif etmiş: Kendimizdeki, etrafımızdaki ve toplumdaki tuhaf ve eğlendirici şeyleri görebilme yeteneği. Hümorla kastedilen kısaca konuşmalara biraz nükte ve mizah katmaktır.
Politikada Nükte kitabının elimdeki baskı tarihi 1976. Yazar sorar: Nükteli konuşan, hitabelerini anekdotlarla süsleyen, tuzlayan kaç politikacımız var?
Bir Çin atasözü: “Gülmesini bilmeyen dükkan açmamalı.” İktidar ve muhalefetteki politikacılarımız mecliste, ekranlarda daha güler yüzlü ve biraz espri katarak konuşsalar ne iyi olur. Hem kendileri puan toplar, hem de toplum rahatlar. Mesela Başbakanın şarkılara eşlik etmesini özledik.
ÖRNEKLER
Kitaptan birkaç örnek: Amerikan Cumhurbaşkanı W. H. Taft bir seçim kampanyasında konuşurken dinleyicilerden biri ona doğru bir lahana fırlatır. Ayaklarının önüne kadar yuvarlanan lahanaya bir göz atan cumhurbaşkanı tebessümle şöyle der: “Hanımlar beyler, görüyorum ki muhaliflerimizden biri kafasını düşürmüş.”
İngiltere’de bir seçimde birisi Lord Manchroft’ın sözlerini bağırarak kesmeye çalışır. Hatip nihayet cevap verir: “Tebrik ederim arkadaş. Kıt zekanızı ses tellerinizi işleterek telafi etmişsiniz.”
Sitevenson ikinci defa cumhurbaşkanı olmak için mücadele ediyordu. O sırada torunu doğdu. Seçim neticeleri belli olunca şöyle dedi: “Bir seçimi kaybettim, ama bir torun daha kazandım.”
Kennedy’nin babası çok zengindi. Rakipleri, babasının serveti sayesinde seçmenleri para ile satın alacağını söylüyorlardı. Kennedy konuşmasında bundan da söz etti. “Bir gün önce babamdan şu telgrafı aldım” diyerek cebinden bir kağıt çıkarıp okumaya başladı:
“Oğlum, lüzumundan fazla bir tek oy dahi satın almaya kalkışma. Ezici bir zafer için gerekli bütün oyları satın alacak kadar param yok.”
Bir yanıt bırakın