Yılmaz Soyyer, Alevi- Bektaşi geleneği üzerine araştırmalar yapan bir akademisyen. “Sosyolojik Açıdan Alevi-Bektaşi Geleneği”, “Bir İdeolojinin İzdüşümü: Taliban” ve “19. Yüzyılda Bektaşilik” adlı kitapları yayımlandı. Ayrıca “Çerağlar Uyanırken” ve “Semah Aşka Doğrudur” adlı iki romanı var.
İkinci roman üzerinde durmak istiyorum. Soyyer özetle şöyle diyor:
“Bu roman kendilerine Alevi de denilen Kızılbaşların günümüzdeki hikayesidir. Ülkemizin meçhul bir dağ köyünde geçen bir öyküdür bu. Yazar, 27 yıldır Bektaşilik üzerine çalışmış bir ilahiyatçı akademisyendir. Kendisini Yesevi-Matüridi geleneğine bağlı hissetmektedir. Yeseviliğin Anadolu’da yeniden filizlenmesi şeklindeki Kızılbaş yoluyla pek çok hususta duygu birliği halindedir.” Semah Aşka Doğrudur romanı, yazarın Kızılbaş evrenine, Bektaşiliğe, tahtacılara, tasavvufa, dervişlere, kamlara (şamanlara), Türkmen geleneklerine ve Türk dünyasına, bakışını ortaya koymaktadır.
Eser “Kızılbaş Dedesi torunu” olan bir veterinerin, toplumunun inançlarını ve ibadetlerini kaybetmeden yaşaması için verdiği mücadelenin hikayesidir.
Bir köyden, hem ülkeye, hem dünyaya bakılmaya çalışılmıştır.”
GELENEKSEL ALEVİLİK
Marksist ve ateist ideolojiye bulaşmamış olan yaygın Alevilik tasavvuf geleneği içinde yer alır ve ahlak temelli bir İslam anlayışını benimser. Soyyer’in romanı tam da bunu yansıtır.
Kitaptan bazı alıntılar yapmak istiyorum:
“Sabahleyin tarlaya girmeden toprağa niyaz ediyor: ‘Geldik bağrın deşmeye, kazma vurup kara göğsün açmaya, Hak Muhammed deryasından içmeğe, himmet eyle pirim, Hızır’ı yoldaş kıl’ diyerek toprağa adımımızı atıyorduk. Yol ehli olmak 24 saat Hak’la beraber olmak demektir, uykuda bile Hak’kın huzurunda olduğunun bilincinde gerektirir. Dedem sık sık ‘gönlünü diri kıl’ derdi bana.”
Dedesi kahramanımıza şöyle seslenir: “Sus Ahmet, kimseyi hafife alma, gökler, yerler sözleri kaydeher söz ağızdan çıkınca ya ok olur hedefe varır ya da sana döner. Git tövbe et şimdi.”
GERÇEK AŞK
Köyde Ahmet bir ev yapmıştır, Dede bu yeni yapıya şu dua ile giriş yapar: “Bismi Şah Allah Allah/ Muhkem olsun toprağınca taşınca/ Yıkılmasın, savrulmasın çınarların, ardıçların yaşınca/ Huzur dolsun sevgi dolsun yuvanız/ Boz atlı Hızır olsun yoldaşınız/ Rabbim versin size oğlan hem de kız/ Nur-ı Nebi, kerem-i İmam Ali Pirimiz, yol öncümüz Hacı Bektaş Veli/ Demine devranına hü diyelim hüüü.”
Romanın baş kahramanlarından olan bilge tabiatlı Kızılbaş Dedesi, yaşadığı bir olağanüstülüğü Ahmet’e şöyle izah eder: “Aşk aşktır oğlum. Mecnun Leyla’ya Leyla derken de Mevla derken de aşıktı ancak biri bir mumun ateşiydi diğeri bir orman yangınının.
Mum da yakar Ahmet, inanmıyorsan tut elini mumun ateşine ama orman yangınının içine düşersen yok olursun, zerren kalmaz.”
Semah Aşka Doğrudur, bilgilendirici ve okunmaya değer bir roman (Post Yayını Doğu Kitabevi)
Bir yanıt bırakın