15-16 Temmuz gecesi büyük bir badire atlattık. Emsali görülmemiş garip bir darbe teşebbüsü yaşadık.
Darbeye kalkışanların aptallığı, gözü karalığı, kin, nefret ve ihanetleri apaçık ortada. Büyük Millet Meclisi’nin ve bazı tesislerin bombalanması, halka ateş açılması, birçok masum insanımızın ölümüne yol açılması ne ahmakça iştir!
Dünyaya karşı rezil olduğumuza mı yanalım, bu hareketin sonucunda doğacak yönetim sıkıntısına mı üzülelim, iyi kötü yolunda giden ekonomik dengelerin sarsılmasına mı hayıflanalım? Sayılabilecek daha birçok zararımız olacağı muhakkaktır.
TESELLİMİZ
Ne var ki şerden hayır doğduğu da bir gerçek. Bu vahim olay sebebiyle milletimizin sergilediği birlik beraberlik göğsümüzü kabarttı.
Yolları, meydanları dolduran, demokrasiye, millet iradesine sahip çıkan halkımızın gösterdiği bu tavır her türlü takdirin üstündedir.
Bu gibi topluluklarda önlenemez taşkınlıklar eksik olmaz. Temennimiz böyle olaylara meydan verilmemesi ve protesto toplantılarının tadında bırakılmasıdır.
Görebildiğim kadarıyla bütün televizyonlar elbirliğiyle bu harekete karşı çıktı.
Ama bazı görüntüler can sıkıcı. Birkaç askerin yere yatırılmış vaziyette kontrol altında tutulması, üst tarafları soyularak kelepçelenmesi üzücü manzaralar.
O askercikler komutanlarının emriyle oraya geldiler, çoğu masum çocuklar. Çatışma sırasında enterne edilmeleri gayet doğal. Ama bu tür görüntüler ekrana verilmemeli.
Askerimiz ve polisimiz terörle mücadelede gayet uyumlu çalışıyor. Bundan hoşlanmayanlar var. Asker-polis karşıtlığını uyandırmak isteyenlere fırsat vermemek gerekir. Ordumuzun, askerimizin itibarı her şeyin üstünde tutulmalı.
GÜÇLÜ TÜRKİYE
Aklı başında herkes Türkiye’de darbe devrinin bittiğini söylüyor. Darbelerden bu ülkenin çok zarar gördüğünü kabul etmeyen yok.
Bu son girişim sebebiyle, bu kanaat daha da kesinleşmiş olacaktır. Ayrıca ordumuz içinde var olduğu anlaşılan zararlı unsurların temizlenmesi, safraların sökülüp atılması da önemli bir kazançtır.
Milletimiz ve ordumuz eski ve köklü bir yapıya sahiptir. Gücünden ve sağlığından asla şüphemiz yoktur. Bu gibi girişimler bir iltihap, bir çıban gibidir. Ne kadar acı verse de çıbanın kazınması, sökülüp atılması hayırlı bir iştir.
Böylece bünye daha sağlıklı ve güçlü hale gelecek, milletimiz güvenle yoluna devam edecektir.
Bir yanıt bırakın