Tire Mevlevihanesi

Ege’de Mevlevilik erken dönemlerde yayılmaya başladı. Tire Mevlevihanesi en eski dergahlardandır. Tire, 1072’de Büyük Selçuklular’la tanıştı. 1396’da Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Eskiden beri önemli bir kültür ve irfan merkezidir. Evliya Çelebi 1671’de şehri ziyaret ettiği sırada burada 70 tekke ve 30 medresenin varlığından söz eder.
Tire’deki Yeşil İmaret Camii var. Evliya Çelebi’den öğrendiğimize göre burası Mevlevihane olarak yapılmış. Mahallede başka cami bulunmadığı için camiye çevirmişler. Seyyahımız, “Amma yan sofaları ve mihrap tarafı tabakaları yine Mevlevihane üzre durur” diyor.
***
II. Murad’ın Aydın sancak beyi olan Yahşi Bey bir Mevlana hayranıdır. Yeşil İmaret Zaviyesi’ni o yaptırdı. Yahşi Bey Ovası adıyla anılan geniş bir arazinin ve şehirde 127 adet dükkanın gelirlerini Mevlevihane’ye vakfetti. Bu Mevlevi zaviyesi Tire merkez çarşısının oluşumunda bir başlangıç noktası teşkil etti, hanlar, hamamlar ve başka üniteler yapıldı. Yeşil İmaret minaresinin sonradan eklendiği söylenir.
Kaynaklarda Tire Mevlevihanesi olarak geçen asıl mekanın ise Aydınoğulları devrinden kaldığını söylemek mümkündür. Buranın son şeyhi Hayrullah Dede (ö. 1928), icazetini Eskişehir Mevlevihanesi postnişini Hasan Dede’den aldı. Ona ait mühür Galata Mevlevihanesi’ndedir. Üzerinde “Tire Mevlevi şeyhi Hayrullah Baba” yazısı vardır.
Tire Mevlevihanesi’nin geçmiş yıllarına dair fazla bilgiye sahip değiliz. Konuyla ilgili eserlerde sadece ismine ve son şeyhin adına rastlanmaktadır. Hayrullah Dede aynı zamanda Kadiri ve Melami hilafeti olan bir zattır. 1916’daki büyük Tire yangını sırasında, Mevlevihane de yanınca Dede İzmir’e göçmüş, dergahın sevenleri tarafından onarılması üzerine Tire’ye dönmüştür.

LÜTFİ FİLİZ
Tireli bir mutasavvıf ve musikişinas olan Lütfi Filiz (1911-2007) Tire Mevlevihanesi’nin 20. asrın başlarındaki durumu hakkında bilgi verir. Kendisi uzun yıllar Tire’de saatçilik yaptı.
O yıllara ait hatıralarını Evveli Nokta Ahiri Nokta (Pan yayıncılık) adlı kitabında anlatır. Buna göre: Hayrullah Dede’nin üç halifesinden biri olan Konyalı Mustafa Efendi, Lütfi Filiz’e saatini tamir ettirir ve bu genç adamı sever.
Bir gün Lütfi Filiz’in babasının koluna yapışır ve şöyle der: “Sen Nakşisin değil mi hoca efendi? Lakin haberin olsun, ben senin bu evladını Mevlevi yapacağım.”
Babası “Himmet buyurursunuz” der. Böylece onun Mevlevilik macerası başlar.
***
Lütfi Filiz’in tarifine göre, Tire Mevlevihanesi Ulucami civarında Bahariye Mahallesi Uzun İrim sokakta idi. Zamanla yıkıldı, 1980 sonlarına kadar boş arsa olarak kaldı. Mülkiyeti özel idi, daha sonra varisler buraya apartman yaptırdı. Lütfi Filiz şöyle tarif eder:
“Yolunuz Tire’ye düşecek olursa uzun İrim sokak 8 (4 MD) numaraya uğrarsanız eğer, göreceğiniz apartmanın yerinde bir zamanların Tire Mevlevihanesi’nin bulunduğunu düşünüp, bir Fatiha da Hayrullah Baba için okuyun.”
Hepsinin ruhları şad olsun.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.