\u0130smail Kara’n\u0131n 3 ciltlik\u00a0Resimli Cumhuriyet Din Kitab\u0131<\/em>‘yla ilgili yaz\u0131 serimizin sonuna geldik. Yazar tarihi dokumuzun tahribat\u0131ndan yak\u0131n\u0131r:<\/p>\n

“Tasfiye bug\u00fcn de b\u00fct\u00fcn k\u0131y\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131 ve hoyratl\u0131\u011f\u0131yla devam etmekte. 1950’den bug\u00fcne (evet bug\u00fcne) Sel\u00e7uklu-Osmanl\u0131 bakiyesi tarihi \u015fehirlerin (\u0130stanbul’un, Bursa’n\u0131n, Konya’n\u0131n, Kayseri’nin, Kastamonu’nun\u2026), hatta mahallelerin, k\u00f6ylerin, sokaklar\u0131n, evlerin, mezarl\u0131klar\u0131n, buralarda devam edegelen insani m\u00fcnasebetlerin, k\u00fclt\u00fcr\u00fcn, ya\u015fama \u00fcsluplar\u0131n\u0131n, dilin, a\u011fac\u0131n, \u00e7i\u00e7e\u011fin, suyun… sa\u011f-muhafazakar m\u00fctedeyyin iktidarlar ve y\u00f6neticiler eliyle tahrip ve tasfiye edilmesi ‘kadim medeniyetimiz’, ‘\u015feref ve \u015fanla dolu tarihimiz’, ‘b\u00fcy\u00fck ecdad\u0131m\u0131z’ edebiyatlar\u0131 aras\u0131nda vuku buluyor.” (s. 300)<\/p>\n

M\u00dcSL\u00dcMANCA YA\u015eAMA \u00dcSLUBU<\/strong><\/p>\n

Bu y\u0131k\u0131m sadece bizde de\u011fil: “Son on y\u0131llarda Kud\u00fcs’\u00fcn, Saraybosna’n\u0131n, Ba\u011fdat’\u0131n, \u015eam’\u0131n, Beyrut’un, Bingazi’nin, ‘medeni d\u00fcnya’ ve onlar\u0131n m\u00fcttefikleri taraf\u0131ndan hoyrat\u00e7a ve intikam al\u0131rcas\u0131na tahrip edilmesi, haydutlara rahmet okuturcas\u0131na ya\u011fmalanmas\u0131, ta\u015f ta\u015f \u00fcst\u00fcne b\u0131rak\u0131lmamacas\u0131na yak\u0131l\u0131p y\u0131k\u0131lmas\u0131 sadece bir siyasi operasyon, bir i\u015fgal hareketi, y\u0131ld\u0131rma de\u011fil en az onun kadar, belki \u00f6ncelikli olarak M\u00fcsl\u00fcmanca ya\u015fama \u00fcslubunu aksettiren ‘yerli’ \u015fehirlerin, mekanlar\u0131n bize ait tecr\u00fcbelerin ve as\u0131rlara h\u00fckmederek gelen i\u015faret ta\u015flar\u0131n\u0131n ortadan kald\u0131r\u0131lmas\u0131, yok edilmesi, g\u00f6r\u00fcnmez k\u0131l\u0131nmas\u0131 manas\u0131na geliyor. Mekke ve Medine’nin, \u0130slam’\u0131n en kutsal ve m\u00fcbarek beldelerinin ba\u015f\u0131na gelen ak\u0131l almaz yeni d\u00fczenlemeler de benzer \u015feyler. Oralardaki m\u00fcdahaleler bizdekilere yak\u0131n olarak 1950’lerde ba\u015flad\u0131… Tesad\u00fcf m\u00fc bu?” (s. 1064)<\/p>\n

ESTET\u0130K DONANIM EKS\u0130KL\u0130\u011e\u0130<\/strong><\/p>\n

“Bunu muhtemelen az\u0131 kas\u0131tl\u0131, \u00e7o\u011fu cahil ama hepsi tahrip edici yerli ‘i\u015fgalci’lere anlatmak nas\u0131l m\u00fcmk\u00fcn olabilir acaba?” diye soran yazar\u0131m\u0131z, din e\u011fitimi veren okullar\u0131n yetersizli\u011fine de\u011finir:<\/p>\n

“Bu kurumlardan mezun olanlar Diyanet’te, M\u00fcft\u00fcl\u00fcklerde, camilerde, \u0130mam Hatip Okullar\u0131nda, \u0130lahiyat Fak\u00fcltelerinde veya serbest hayatta g\u00f6rev yaparken bir k\u0131sm\u0131 tarihi cami-mescitlerde \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015f, bir\u00e7ok yeni caminin yap\u0131lmas\u0131na katk\u0131da bulunmu\u015f, bir k\u0131sm\u0131 halk\u0131n cami ve mescit ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131lanmas\u0131nda \u00f6nc\u00fcl\u00fck ve fedakarl\u0131k yapm\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n

Fakat tarihi cami-mescitlerin korunmas\u0131, yeni cami mimarisinin, ibadethanelerin \u015fehirle ili\u015fkilerinin g\u00fcn\u00fcn ihtiya\u00e7lar\u0131 istikametinde geli\u015fmesi, seviye ve kalite kazanmas\u0131, estetik ve manevi \u00f6zelliklere b\u00fcr\u00fcnmesi konular\u0131nda katk\u0131lar\u0131 nedir sorusu -elbette birka\u00e7 istisna hari\u00e7- ne yaz\u0131k ki cevaps\u0131z bir sorudur.” (s. 1083)<\/p>\n

F\u0130L\u0130ST\u0130N B\u0130Z\u0130M NEM\u0130Z OLUR?<\/strong><\/p>\n

Ve g\u00fcn\u00fcm\u00fcz\u00fcn can yak\u0131c\u0131 konusu: “Cumhuriyet idaresinin ve ideolojisinin kurucular\u0131 olarak Mustafa Kemal, \u0130smet ve Fevzi pa\u015falar ve yak\u0131n arkada\u015flar\u0131 Trablusgarp’tan, Balkan sava\u015flar\u0131ndan, Suriye ve Filistin cephesinden, Kanal harekat\u0131ndan, Medine m\u00fcdafaas\u0131ndan, Yemen’den geliyorlard\u0131. Fakat ac\u0131 hat\u0131ralar\u0131 ve yaralar, canl\u0131 olmakla beraber oralardan koptular ve memleketlerini de kopard\u0131lar.” (s. 648)<\/p>\n

“Filistin T\u00fcrkiye i\u00e7in, bizim i\u00e7in M\u0131s\u0131r dahil di\u011fer \u0130slam \u00fclkeleri i\u00e7in oldu\u011fundan \u00e7ok daha fazla bir \u015feydir. 400 y\u0131l Kud\u00fcs-i \u015ferife ve Filistinlilere hizmet vermi\u015f, Birinci Cihan Harbi’nde Filistin cephesinde sava\u015fm\u0131\u015f, Filistin i\u00e7in nerede ise her mahallesi, her evi \u015fehit vermi\u015f, kan d\u00f6km\u00fc\u015f ba\u015fka bir \u0130slam \u00fclkesi ve milleti yok. Bu y\u00fczden bize d\u00fc\u015fen g\u00f6rev daha fazla ve a\u011f\u0131r.” (705) (Bitti)<\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"