Dokuz Eylül Üniversitesi 1982’de açıldı. Kurucu rektör Ömer Yiğitbaşı’nın tecrübesi, rektör yardımcısı E. Ruhi Fığlalı’nın becerikliliği ve gecesini gündüzüne katan çalışkanlığıyla genç bir üniversite olarak varlık gösterdi. Fiziki yapılar ve öğretim elemanı bakımından Üniversitemiz kısa zamanda gelişti ve büyüdü. Bünyesindeki Tıp Fakültesi emsalleriyle yarışır hale geldi. Teknolojik donanımı ve hocalarıyla haklı bir şöhrete ulaştı. Türkiye’de Acil Tıp uygulaması ilk olarak Dokuz Eylül’de başladı ve bu konuda başka Tıp Fakültesi hastanelerine öncülük etti. Tedavi hizmetleriyle haklı bir şöhrete ulaştı.
Benim mensup olduğum Dokuz Eylül İlahiyat Fakültesi, başlarda iyi yöneticileri ve öğretim elemanları rehberliğinde Türkiye’nin önde gelen öğretim kurumlarından biri oldu. Mezunları Milli Eğitim ve Diyanet kadrolarında aranır hale geldi. Öğrenci tercihlerinde ilk sıralarda yer aldı.
GERİLEME
2016’dan itibaren Üniversitemize bir haller olmaya başladı. Sık sık rektör değişikliğine gidildi. Mesela İlahiyat’ta bazı yöneticilerce küçük hesaplar ve ideolojik sebeplerle hocaların birçoğu mağdur edildi, küstürüldü. Yükselme imkanı verilmeyen yetenekli genç bilim adamları başka illere ve üniversitelere gittiler. Bu güvensizlik ortamı elbette eğitim öğretime de tesir etti. Sonunda Fakültemiz öğretim elemanı sıkıntısı çeker bir duruma düştü. Neyse ki yeni dekan Muammer Erbaş bu tahribatı düzeltmek için büyük gayret gösteriyor.
YENİ REKTÖRLE GÖRÜŞTÜM
Bütün bunları konuşmak için Dokuz Eylül’ün yeni rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz’ı ziyaret ettim. Kendisi göreve başlayalı daha bir ay oldu. Önce güncel bir konuyla başladı. Son günlerde Dokuz Eylül Acil’in kapandığına dair bir şayia çıktı. İşte sözleri:
“Dokuz Eylül Acil tamamen kapanmadı, sınırlı hizmet veriyor. Yıllardır kullanılan bina içinde bazı tadilata ihtiyaç oldu. Evet personel sıkıntımız var, ama bu bütün Türkiye için geçerli, nedense biz öne çıkartıldık. Tadilatı kısa sürede bitirmek istiyoruz. Eylül başı için planlama yapmıştık, bir an önce bitirip 30 Ağustos’ta açmayı düşünüyoruz. Buraya on yıldır hiç kadro verilmemiş. Ben rektörlük mazbatamı aldığım gün doğru Sağlık Bakanlığı’na gittim. 9 pratisyen, 5 acil uzmanı olmak üzere 14 kadro çıkarttım. Bunlar 15 Eylülde göreve başlayacak, tamamı gelir mi gelmez mi bilmiyorum.”
KALİTELİ ÜNİVERSİTE
Rektör Bey devam etti: “Bütün bunlar geçici şeyler, benim amacım Dokuz Eylül Üniversitesi’ni, özellikle tıp hizmetinde bütün Ege’ye hizmet verecek bir seviyeye çıkarmaktır. Ayrıca Üniversitemizi eğitimde, araştırmada, mühendislikte, sağlık hizmetlerinde ve sosyal bilimlerde; Ege’nin en iyisi, Türkiye’nin en iyilerinden biri, uluslararasında tanınan, kredibilitesi olan bir kurum haline getirme niyetindeyim. Dört yıllık sürem içinde Allah kısmet ederse en azından bunların filizlendiğini görmek isterim. Tabii ki bunları nitelikli, idealist arkadaşlarımla yapmak mümkün.”
Yeni rektör Bayram Yılmaz 53 yaşında, genç ve kararlı görünen birisi. Umarım Üniversitemizi düzlüğe çıkarır. Eski rektör Nükhet Hotar’ın baskısına dayanamayıp ayrılan bazı Tıp hocalarının dönmesini sağlamasına sevindim.
DÜZELTME: Türkçe ile ilgili bir önceki yazımda “Üsküp’ün yakınındaki köy ve cami isimleri şöyle olacak: “Saray Köyü’nde Hüseyin Şah Camii”.