Son yazımda “Terör hareketleri artacak ve milletçe biraz canımız yanacak gibi görünüyor” demiştim. Maalesef kana susamış caniler dört bir taraftan hayasızca saldırmaya başladı. Muş’un Malazgirt ilçesinde Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız, kızının ve eşinin yanında kalleşçe şehit edildi.
Üzülmemek, içimizin kan ağlamaması mümkün değil. Ama o şimdi memnundur, çünkü şehitlik gibi yüce bir manevi makama yükseldi.
Bir yandan yüreğimiz yanıyor, öte yandan bir tesellimiz var. Bu asil milletin mayası çok sağlamdır. Vatanı ve milleti için her fedakarlığı göze alır. Şehit binbaşımız ve eşi bu konuda müstesna birer örnek. Her ikisi de inançlı vatan evlatları.
Haberlerden öğreniyoruz, bakınız Arslan Kulaksız nasıl biriymiş:
İlçe Jandarma Komutanı Binbaşımız İki yıl önce ilçeye atandı. Sürekli köyleri ziyaret eder, halkın sorun ve sıkıntılarıyla yakından ilgilenirdi. Halkın Komutanı olarak bilinen Arslan binbaşı, her Cuma günü bir köyü ziyaret ederek köylülerle birlikte cuma namazı kılardı. Genç çiftlerin mutlu günlerine de katılmayı ihmal etmezdi. Yardıma muhtaç ailelere gıda ve giyim yardımında bulunurdu. Bu sene görev süresi dolmuştu ama o tayin istemedi. AlpArslan’ın Anadolu’nun kapılarını açtığı Malazgirt’i ve Malazgirt halkını çok seviyordu. Barış ve huzurun devamı için bir sene daha ilçede kalmaya karar vermişti.
***
Tekrarlıyorum, kadınıyla ve erkeğiyle bu milletin mayası sağlamdır. Onun için geleceğe ümitle bakmalıyız. Komutanın eşi Sibel Kulaksız, gözünün önünde çapraz ateşle kocası şehit edilen bağrı yanık bir annedir. Kim bilir ne kadar perişan olmuştur. Cenaze töreninde kızıyla birlikte verdiği hüzünlü fakat vakur resimler çok anlamlı.
Şehit eşi Sibel Kulaksız’ın sözleri insanı tarifsiz duygulara sürüklüyor. Cenaze namazından sonra bakın neler söylemiş:
“Benim Arslanım şehit oldu. O benim Arslanım, bütün milletin, vatanın Arslanı. Ezanlar susmayacak, Allah’ım sen onu en güzel mekanına, yanına aldın. Peygamberimizin şefaatine aldın. Ruhu şad olsun şehidimin. Gözün arkada kalmasın şehidim, kanın yerde kalmaz. Bir Arslan gider bin Arslan gelir. Sen hep Arslan oldun. Devletine çalıştın, Arslanın da Arslanı oldun. Yiğidim benim! Arslan ben bilirim seni, bir abin şehit oldu. Sen de şehitsin. Rabbim herkese nasip etsin. Hiçbir düşmanı güldürmeyeceğiz. Gülemeyecekler. Arslanlar çok gelecek. Allah’ım günahlarımızı affetsin. Kocam asla ağlamamı istemezdi. Ona şehitlik yakışırdı. Şehidim şad olsun!”
İşte bizi güçlü kılan bu ruhtur, bu inançtır. Sibel Hanımların, Arslan binbaşıların örnekleri çoktur. Bizi geleceğe ümitle baktıran da budur. Belki milletçe biraz acı çekeceğiz ama sonunda bu kalleş köpekler kendi kanlarında boğulacaktır.
Bir yanıt bırakın