Bir aşı hikayesi

Bütün dünyayı kasıp kavuran Korona felaketi yeni varyantları (farklı şekilleri) ile tehlike saçmaya devam ediyor. Başlangıçta aşının kesin çare olacağı sanılıyordu, değilmiş. İkinci, üçüncü, hatta dördüncü doz aşı yapılmaya başlandı.

Evet aşı kesin çare değilmiş ama anlaşılan o ki, aşı yaptıranlarda görülen korona öldürücü olmuyor ve çok daha hafif geçiyor. Bu açık seçik belli bir sonuç.
Onun için aşıdan kaçınmak yanlıştır.
Hala aşı karşıtları varsa, doğrusu onları anlamak mümkün değildir.

Devletimiz kıt bütçesine rağmen milyonlarca lira verip aşı temin ederek, ücretsiz aşılama yaparken, bundan kaçınmak bencillik ve sorumsuzluktan başka bir şey değildir.

Korona virüsünün ne zaman ve nereden vuracağı belli olmuyor. Yaş gruplarının tedbirlere uyma konusunda hassasiyetleri farklı farklı. Hiç aşı olmayanların yanında muhtelif sebeplerden Sinovac’ı tercih edenler var. Hatırlatma dozu yaptıranlar var. Yeni ikna olup aşı olmaya sınırlı sayıda da olsa niyetlenenler var.

AŞI MERKEZİNDE

Bir yakınım geçtiğimiz bir pazar günü sabah 09.40 için Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nden aşı için randevu alır. 9.30’da aşı merkezindedir. Bekleyen üç kişiye katılır, formlarını doldurup kimliğini teslim eder, altı kişilik grup oluşunca da içeriye davet edilir. Sadece 10 dakikalık bir bekleme süresi sonrası hızlı bir şekilde aşısını vurulur. Pazar sabahı olmasının etkisiyle altı kişilik grubun oluşması için kendisinden önceki diğer üç kişi biraz daha fazla beklemiştir.
Okuduğumuz kadarıyla Aile Sağlığı Merkezlerinde Biontech aşısı için altı kişiyi bulmak daha da zor olmaktadır.
Sinovac için böyle bir şart yok.

Sabah saati olmasına rağmen aşılanan altı hasta için hemşire artık rutine bindiği belli bir şekilde konuşmaya başlar, kimlikleri toplar, bir yandan da disiplini sağlayacak cümleler kurar. Kimlikler iade edilirken karışıklık olmaması için kontrol edilmesi, karışıklık durumunda sorumluluk kabul edilmeyeceği uyarısında bulunur.
Çıkarılan kışlık giysilerin sağa sola bırakılmamasını hatırlatır. Aşı yapılacak sol kolun hazırlanması için detaylı ama seri bir şekilde açıklama yapar. Aşı yapıldıktan sonra herkese mesaj gelmeyebileceğini bundan dolayı endişe edilmemesi hatırlatmasını ilave eder.

ŞÜKRAN BORCU

Tatil olan Pazar gününde devletimizin bu imkanı sağlamış olması takdire değer.
Hatta akşamları bile aşı yapıldığını hatırlıyorum. Ücreti ödense bile normal mesai dışında hizmet veren sağlık görevlilerine şükran borçluyuz.

Ben her üç aşımı Aile Sağlığı Merkezinde yaptırmıştım. İlk zamanlarda yoğun günlerde ciddi bir telaş vardı. Yaşlılar gerekli formu doldurmakta zorlanıyordu.
Ama bunun da çaresi bulunmuştu, öğrenci olduklarını tahmin ettiğim gençler görevlendirilmiş, isteyene yardımcı oluyordu.

Başta bakanımız olmak üzere bütün sağlık personeli aşı konusunda canla başla mücadele ediyor. Onlara teşekkür borçluyuz. Bu felaketi en az hasarla atlatmak için vatandaşlarımızın kampanyaya yardımcı olması gerekir. Hala aşı olmamakta direnenler varsa onları ikna etmeye çalışmalıyız.

1 yorum

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.