Efsaneden gerçeğe aşk yolculuğu

TRT Radyo’1’de Çarşamba günleri canlı olarak yayımlanan bir program var: Aşk Efsanesi. “Aşk” zengin bir kavram. Konu her defasında farklı cephelerden ele alınıyor. Geçen hafta “İlahi Aşk” hakkında konuşmak üzere beni çağırdılar.

İlahi aşk bizim kültürümüzde tasavvufun alanına girer. Onun için önce tasavvufun mahiyetinden söz ettim. Tasavvufun amacı kısaca, insanı nefsin bağlarından yani kinden, bencillikten, kibirden, aşırı ihtirasların esiri olmaktan kurtarıp, iç arınmasını sağlamaktır. Bunun sonunda Hak Taala’ya kavuşma ve O’nu kendi içinde hissetme duygusu, nihayet O’nun ahlakıyla ahlaklanma gerçekleşecektir. Asıl gaye budur.

Bu amaca ulaşmanın çeşitli yolları vardır. Bunlardan en kestirmesi “ilahi aşk”tır. Allah aşkıyla dolan bir kalpte dünyevi ilgiler, ihtiraslar, kötü huylar barınamaz. Aşk oldurucu ve erdirici bir güçtür.

BİR KİTABIN HİKAYESİ

Radyo 1’deki ilahi aşk konusunu geçen hafta tamamlayamadık. Program yapımcısı Esra İlkkurşun Hanımefendi mevzuya devam edelim, dedi. Bu Çarşamba saat 14.00’te TRT Radyo 1’de, özellikle “Yunus Emre’de İlahi Aşk” üzerinde durmak istiyorum.

Bu konu beni eskilere götürdü. Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı sırasında Türkiye İş Bankası 1991’de “Yunus Emre Eser Yarışması” düzenlemişti. Yarışmaya 42 eser katıldı. Benim “Yunus Emre’de İlahi Aşk ve İnsan Sevgisi” adlı çalışmam ikincilik ödülü aldı. Kitap bu isimle 2 defa basıldı. Daha sonra ismini kısalttım, “Yunus’ta Hak ve Halk Sevgisi” adıyla 2 defa daha basıldı.

YUNUS’TA İLAHİ AŞK

Yunus Emre bizim kültürümüzün köşe taşlarından biridir. O bir iman adamıdır, bir derviş-şairdir. İnandığı ve yaşadığı ilkeleri sade fakat derin anlamlı şiirlerle ifade etmiştir. Üzerinde durduğu konuların başında Allah aşkı gelir.

Yunus’a göre aşk hilkatin yani yaradılışın sebebidir ve evrenseldir, der ki:

“Aşk makamı alidir, aşk kadim ezelidir/ Aşk sözünü söyleyen cümle kudret dilidir”

İlahi aşk insanı yeniler, dönüştürür, daha verimli hale getirir. Öyle der Yunus:

“Biz sevdik aşık olduk sevildik maşuk olduk/ Her dem yeni doğarız bizden kim usanası”

Günümüzde aşkla cinsellik karıştırılır. Yunus Emre bunun böyle olmadığını açıkça söyler:

“Bizim halimizden bilen, kimdir aşka münkir olan/ Bizim sevdiğimiz Hak’tır bu halka göz ü kaş gelir”

Bütün evren Allah’ın zati aşkının eseri olarak var oldu. Onun için hiç herkeste ilahi muhabbetten bir iz vardır. Fakat bu kafi değildir. Yunus’a göre Allah’ı aşk derecesinde, şuurlu ve candan sevmeyenin imanı taş gibi sert ve kurudur:

“Cümle alemin gönlünde vardır O’nun muhabbeti/ O’nu candan sevmeyenin bil ki imanı taş oldu”

Ermişimiz, gönlü ilahi aşkla dolu olanları şöyle anlatır: “Hakk’ı gerçek sevenlere cümle alem kardaş gelir.”

Bütün bunları ve daha fazlasını TRT Radyo 1’de ele alacağım.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.