Bir gazete haberi:
İstanbul’da, kızına uygun bir eş, oğluna da iş bulmak isteyen 55 yaşındaki D.Y. adlı kadın, komşularının da tavsiyesiyle, çevresinde büyü bozmakla ünlenen 44 yaşındaki M.A. adlı falcı kadının kapısını çaldı. Falcı, anneye kendisi ve çocukları üzerinde büyü olduğunu söyledi. Kızının kısmetinin açılması, oğlunun da evlenip iş bulabilmesi için bin lira istedi ve bu para ödendi.
15 gün bekleyen D.Y., durumlarında bir değişiklik olmaması üzerine tekrar M.A.’ya gitti. Falcı M.A., anneye, “Bin lirayla kısmet açamam. Hem senin hem de çocuklarının üzerinde büyü var. Bu büyü bozulmazsa büyük sıkıntı yaşarsınız. Beş bin lira daha ödemen lazım. Üç ay sonra işler düzelmezse gelip paranı al” dedi. D.Y. falcıya 5 bin TL daha verdi.
Üç ayın sonunda da kızı eş, oğlu iş bulamayan anne, üçüncü kez soluğu falcının yanında aldı. Ancak iddiaya göre falcı, “Bütün kötü güçlerimi üzerinize salacağım” diyerek anneyi tehdit etti. Hayalleri gerçekleşmediği gibi hakarete de uğrayan anne savcılığın yolunu tuttu. Falcı M.A. hakkında hapis cezası istemiyle dava açıldı. (14. 05. 2015, Habertürk).
*
İnsanoğlu tarih boyunca gerek kendisiyle gerek çevresiyle ilgili bilinmezleri anlayıp keşfetmeye, istikbalin neler getireceğini önceden öğrenmeye ve böylece kendi kaderine hükmetmeye çalışmıştır.
Zaman içinde onun bu ihtiyacını karşılamak üzere bu işi meslek edinenler çıkmış ve bunlar toplumda büyük itibar görmüşlerdir. Kahin, sihirbaz, büyücü, şifacı, falcı ve bakıcı gibi isimlerle anılan bu kişiler her ülkede olduğu gibi bizde de mevcuttur.
Falcılık, çok eski dönemlerden beri çeşitli kültürlerden birtakım şekil değişikliklerine uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Hemen hemen bütün toplumlarda bir batıl inanç ya da folklor unsuru olarak varlığını sürdürmektedir.
*
Türk halkı müslümandır, fakat yeterli dini bilgiye sahip değildir. Falın ve falcılığın yasak ve günah olduğunu bilmemektedir. Dinimizde gaybı bilme, insanın kaderini değiştirme iddiası taşıyan, Allah’tan başka varlıklardan yardım alma gayesi güden, insanları sağlam bilgi kaynaklarına ve gerçek sebeplere başvurmaktan alıkoyan her türlü hurafe, batıl inanç ve uygulamalar yasaklanmıştır.
Yasağın temel sebebi şudur: Tevhid inancına göre her şeye gücü yeten Allah’tır, bir talepte bulunulacaksa doğrudan O’ndan istenmelidir. Faldan ve falcıdan medet ummak bu inanca aykırıdır.
Çeşitli devletlerde ve bizde falcılık yasaklanmıştır. Buna rağmen insanların gaybı ve istikbali bilme hususundaki zaafını istismar eden falcı ve büyücüler her yerde vardır. Bizde bu konudaki kanun maddesi muğlak ve yetersizdir.
Falcılık ve büyücülüğün önlenmesi kanun yolundan çok, insanımızın doğru bilgi ve doğru inançla donanmasıyla mümkündür.
Bir yanıt bırakın