Kış ayları geldi, yine hava kirliliğinden şikayetler başladı. İzmir’de akşam saatlerinde Konak Meydanı’na, Basmane’ye yolunuz düşerse, bir sis bulutu gibi hava kirliliğini açıkça görürsünüz.
Bazı günler keskin kömür kokusu bile hissedilir.
İzmir dışında kışın gördüğüm şehirlerden Manisa, Aydın, Denizli, Kütahya ve Konya da aynı durumdadır.
Ülkemizde birçok alanda gelişme olmasına rağmen, doğrudan sağlığımıza kasteden hava kirliliğini hala önleyememiş olmamız düşündürücü ve acıdır.
Bizimki bir bakıma varlık içinde yokluk yaşamak gibidir. Meskun bölgelerdeki hava kirliliğinin başlıca sebebi, kışın sobalarda linyit kömürü yakılmasıdır. Ama artık doğalgaz var. Kömürle çalışan kaloriferli bina sahiplerini, doğalgaza geçmeye mecbur etmenin bir yolu bulunmalıdır.
Gelelim maddi imkansızlık sebebiyle kömür yakmaya devam eden ailelere. Bu yazıyı kaleme alışımın asıl sebebi bu meseledir.
SOSYAL DEVLET
Türkiye’de sosyal devlet anlayışı ve bunun uygulanışı oldukça ileri seviyede.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı sandığımızdan çok iş görüyor. Mahallemizin muhtarıyla konuştum, yardıma muhtaç ailelere sürekli veya özel durumlarda yapılan yardımlar varmış.
Muhtarımız Recep Pervanlar’a muhtaç ailelerin nasıl belirlendiğini sordum: “Çoğu aile kendisi başvurur, bundan çekinenleri de komşuları veya tanıdıkları haber verir. Biz vakıf görevlileri olarak inceleriz ve ona göre destek oluruz” dedi.
Buradan hareketle şöyle düşünüyorum.
Doğalgaz veya termal enerji bağlatmak için vatandaşlarımızı özendirmenin, hatta zorlamanın bir yolu bulunmalı.
KALORİFER FONU
Gerçekten maddi durumu müsait olmayanlar için ise bir fon oluşturulabilir. Bu fona devlet, belediyeler, odalar katkıda bulunur.
Parasızlıktan dolayı kalorifer tesisatı yaptıramayan evlere kalorifer bağlanır, masraflar bu fondan ödenir. Daha sonra ilgili vatandaştan faizsiz olarak bu para taksitle geri alınır. Mesela 3 yıl veya 5 yıl gibi bir süre belirlenir. Zehir solumayı önlemek için bu kadar fedakarlık çok sayılmaz..
Yani yağ var, un var, şeker var fakat helva yapacak birileri eksik. İzmir, ilk adımı atarak bu konuda örnek teşkil edebilir.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi, kalorifer firmalarıyla görüşerek meseleyi bir başka şekilde halletmiş. Yavuz Donat’ın yazdığına göre orada konutların yüzde 80’i doğalgazla ısınıyor, İzmir’de ise sadece yarısı doğalgaza geçmiş.
İzmir yöneticileri işi ciddiye alsa, birkaç senede sorun çözülür, yeter ki istensin.
Bir yanıt bırakın