Konser mevsimi başladı

17 Ekim akşamı İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’nun sezon açılış konserine gittim. AKM’nin 650 kişilik salonu tamamen doluydu. Musikimiz adına sevindirici bir durum.

İlk bölümde Şehnaz faslını dinledik eserler ve icra güzeldi. On parçadan oluşan fasıl yarım saate yakın bir sürede bitti.

İzmir Devlet Korosu’nun icralarını biraz daha hareketlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Mesela icra aralarında bir iki defa uzun kaçmayacak bilgiler verilse iyi olur. Bunu şef veya takdimci yapabilir.

Amacım bu asil sanatımızın daha etkili bir sunumla cazibesini artırmak ve monotonluktan kurtulmasını sağlamaktır.

En başta takdim sırasında sunucu, yakında vefat eden koro elemanı Ferahi Vardal için üzüntülerini belirtti, güzel bir hareketti. Sonunda ise “Işıklar içinde yatsın” dedi. Bunu bir özenti olarak söylediyse, hoş değil. Yok, bilinçli olarak söylemişse hiç hoş değil.

Bizim ortak kültürümüzde ölen için rahmet dilenir veya “ruhu şad olsun” denir. Bu tabirleri değiştirmek toplumda ayrışmayı körükler. Genel geçer ortak kültürümüzü temsil eden bir Bakanlığın etkinliğinde bu tür marjinal ifadelerin kullanılması uygun değildir.

ÇİĞDEM GÜRDAL
Konserin ikinci bölümünde solist olarak misafir sanatçı Çiğdem Gürdal’ı dinledik. Halen Ankara’da Türk Dünyası Müzik Topluluğu’nda görev yapıyor.


Çiğdem Gürdal epeyce tanınan bir sanatçıymış. Bense ilk defa dinledim. Fevkalade parlak bir ses rengi var. Hançeresi güçlü, ses sınırları geniş. İnsanın ruhuna işleyen bir okuyuşa sahip.

Çiğdem hanım konserini sürpriz bir parçayla bitirdi. Önce şunları söyledi: “Normalde icralarımız hareketli bir parça ile biter. Fakat bugün öyle yapmayacağım. Suriye’deki kahraman askerlerimizi anacağım. Biz burada onlar sayesinde şarkılarımızı söylüyoruz. Gönlümüz kendileriyledir.
Şahitlerimize rahmet dilerim.”

ŞEHİTLER VERDİK
Daha sonra ilk defa duyduğum, Bektaşi nefeslerini andıran basit nağmeli bir parça seslendirdi, arada ise İstiklal Marşımızın üç kıtasını gür bir sesle okudu. Salon bir duygu tufanıyla dalgalandı. Okuduğu final parçasının Emre Güney’e ait sözleri şöyle:

Tarihte bellidir neslimin yaşı/ Ol nebi yolunda nurludur başı/ Olmasa silahı yiyecek aşı/ İman ile zırhı delenleriz biz.

Ateş yağdı toprağına serildik/ Yılmadık cephede kanla derildik/ Sanmayın öldüler şimdi dirildik/ Şehadet sırrına erenleriz biz.

Merhamet ehlidir Mehmet’in huyu/ Paylaşır gariple bir yudum suyu/ Ardından kimseye kazmayız kuyu/ Veliler deminde edepliyiz biz.

Allah Allah deyip taşan bir seldik/ Bu vatan uğruna şehitler verdik/ Yedi düvel zulmü aşk ile yendik/ İstiklal uğruna ölenleriz biz/ Sancağın altında nöbetteyiz biz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.