Kültür ve Turizm Bakanlığı kuruluşundan bu yana “kültürel değerleri yaşatmak, geliştirmek, yaymak ve benimsetmek” amacıyla birçok eser yayımladı.
2002 Aralık ayında Prof. Mustafa İsen Kültür Bakanlığı Müsteşarı olduktan hemen sonra İzmir’e gelmişti. Kendisiyle birkaç saat beraber olduk. Bir sözünü hep hatırlarım: “Bakanlık olarak artık taşranın üçüncü sınıf doktoralarını basmayacağız.”
Bu bana biraz garip gelmişti. Gerçekten o günden sonra Bakanlıkça daha az sayıda ama daha kaliteli yayınlar yapıldı. Ne ki edebiyat, sanat ve tarih alanlarında ciddi doktora tezlerinin basımına devam edilseydi iyi olurdu.
YAZMA ESERLERİMİZ
Son senelerde Kültür Bakanlığında yeni yapılanmalar oldu. Bunlardan biri de 2011 yılında açılan Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’dır. Ülkemizdeki yazma eserlerle ilgili bütün birimler bu kurumun çatısı altında birleşti.
Türkiye bir yazma eserler hazinesidir. 900 sene boyunca bilim ve kültür kitaplarımız Osmanlı ve Arap harfleri ile ve el yazısıyla kaleme alındı. Bunlar uzun yıllar kütüphanelerin tozlu raflarında bekledi. Son senelerde kataloglama yapıldı, bir kısmına dijital olarak ulaşma imkanı sağlandı.
Mesela İzmir Milli Kütüphanesi’nde on ikinci asırdan on dokuzunca asra kadar olan süreye ait olmak üzere 4 bin civarında yazma eser vardır. Vaktiyle Prof. Ali Yardım arkadaşımız bunların kataloğunu yaptı ve 4 cilt halinde basıldı.
FUSUS ŞERHİ
Sözünü ettiğim Yazma Esreler Kurumu bu alanda değerli hizmetler vermektedir. Bunlardan en takdire değer biri de yazma eserlerin yayımlanmasıdır. Böylece kültür mirasımızın önemli unsurlarından olan yazma ve nadir kitaplarımız istifadeye sunulmaktadır. Bunlar özel yayınevlerinin cesaret edemeyeceği büyük projelerdir.
Bilim, felsefe, edebiyat, sanat, tarih, sosyoloji ve din ilimlerine dair yazma ve nadir eserler; çeviri, çeviri yazı, edisyon kritik ve tıpkıbasım şeklinde neşredilmektedir. İstifade kolaylığı için bazı eserlerin sağ sayfasında orijinal metin verilirken, sol sayfada tercümesi veya çeviri yazısı, yani yeni harflerimizle okunuşu yer almaktadır.
Eserlerin tamamı kullanılan kağıt, basım ve cilt bakımından en üst seviyededir. Anlaşılan o ki iyi matbaalarla ve son basım teknikleriyle iş yapılmaktadır.
Yazma eserleri yayına hazırlayan, çeviren kimseler Türkiye’de alanında uzman olan kişilerdir. Şu anda yapılabileceğin en iyisi ortaya konmaktadır denebilir.
Şimdiye kadar yüze yakın eser basan Kurumun son çıkan kitaplarından biri Fususu’l-Hıkem Tercüme ve Şerhi’dir. Ahmet Avni Konuk imzası taşıyan bu kitap evvelce Selçuk Eraydın ve Mustafa Tahralı tarafından çeviri yazı olarak çıkmıştı.
Bu defa ilk 2 cildi müellif yazmasının tıpkıbasımı, son 2 cildi ise Eraydın ve Tahralı’nın çeviri yazısının yeniden gözden geçirilmiş şeklidir. Bu 4 cildi, titiz bir çalışmayla Nedim Tan ve Ercan Alkan yayına hazırlamıştır.
Bütün bu faaliyet ve yayınları dolasıyla Kültür Bakanlığımıza, özellikle Yazma Eserler Kurumu Başkanı Muhittin Macit ve yardımcısı Ferruh Özpilavcı’ya teşekkür ederim. Bu değerli eserlerin halka daha kolay ulaşması için, hiç olmazsa belli yerlerde satışa sunulması gerekir.
Bir yanıt bırakın