“Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik/ Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik” ve böylece Avrupa ortalarına kadar ilerledik. Askeri alandaki başarılarımızı teknoloji ve ekonomi sahasında gösteremedik, sanayi devriminin gerisinde kaldık. Sonunda cihan imparatorluğumuz parçalanmaya başladı.
Haçlı dünyası adım adım ilerledi, 20. Asrın başlarında son noktayı koyup idam fermanımızı imzalamak istedi. Kurtuluş Savaşı ile bu fermanı yırttık, Türkiye Cumhuriyetini kurduk. Osmanlıdan kalan borçlarımızı (düyunu umumiye) son kuruşuna kadar ödedik.
Fakat alacaklarımızı konusunda çeşitli oyunlar sergilendi. Misak-ı Milli sınırlarımız içinde bulunan Musul ve Kerkük’ü bize vermemek için dolaplar çevirdiler, çünkü orada siyah altın petrol vardı.
KAÇAN FIRSAT
Bu bölgelerde, merkezi Kerkük olmak üzere özbeöz Türkler, Türkmen kardeşlerimiz yaşıyor. Tarihleri Anadolu Türklüğünden de eskidir, 750 senedir oradalar. Ne yazı ki 60-70 yıldır hep zulüm gördüler; idama, sürgüne asimilasyona uğradılar.
Kerkük Türkmenlerinin gözü hep Türkiye’de oldu. Çeşitli sebeplerle filli desteği yeterince gösteremedik. Rahmetli Özal zamanında ciddi bir fırsat doğmuştu. O günün Genel Kurmay başkanı Torumtay istifa etti, Irak harekatına katılamadık, bir fırsat heba oldu.
Bugün tekrar o fırsatın doğması artık zor görünüyor. Ama günlerin neler getireceğini bilemeyiz. Mühim olan insanımızın soydaşlarımızla ilgisini canlı tutmaktır. Bu da Kerkük’le kültür ilişkisinin devam etmesi, halkımızın gönül bağının güçlendirilmesiyle olur.
KERKÜK TÜRKÜLERİ
Kerkük türküleri bu konuda en iyi araçtır. Kerkük Türkmenlerinin zengin bir kültür birikimi ve çok duygulu türküleri vardır. TRT repertuvarında bunların yüze yakını mevcuttur.
Bunları gündeme getirecek bilgili ve bilinçli insanlara ihtiyaç var. Bunun bir örneğini Denizli verdi. Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanı Hüdaverdi Otaklı fikri ortaya attı. Belediye Konservatuvarını çalıştıran Değerli sanatçı Selim Öztaş programı hazırladı, 73 yaşındaki delikanlı Mehmet Özbek çağrıldı. 8 Ekim akşamı Denizli’de muhteşem bir sohbetli konser verildi: “Mum kimi yanan Kerkük”.
Solistler Mehmet Özbek ve PAÜ’de görevli Kerkük asıllı Prof. Nuran Sabir idi. PAÜ hocalarından Turgut Tok ve Özgür Kasım Aydemir kısa ve özlü sohbetleriyle değerli bilgiler verdiler. Selim Öztaş yönetimi ve canlı sunumuyla renk kattı.
Cinaslı Kerkük manileri ne hoştur, bir örnek: “Türkmen’i/ Sev, kucakla Türkmen’i/ Ne suçum, ne günahım/ Hak yarattı Türk meni”
Mehmet Özbek anlattı: Her zaman zevkle dinlediğimiz şu hüzünlü parçayı kendisi derleyip okumuş ve 1984’te yılın türküsü seçilmiş:
“Beyaz gül kırmızı gül/ Güller arasından gelir/ Yarım geymiş beyaz azye/ Sabah namazından gelir.”
“Güller açmaz her yerde/ Bülbül ötmez har yerde/ Felek bizi ayırdı/ Her birimiz bir yerde.”
Bu söyleşili konser dolayısıyla Denizli Büyükşehir Belediyesi’ne ve hazırlayıp sunan Selim Öztaş’a teşekkürler. Başka Belediyeler ve kültür kurumlarının örnek almasını dilerim.
Bir yanıt bırakın