SAMUT BABA’YI ZİYARET

Bir evvelki yazıda Çeşme’deki Samut Baba’dan söz etmiştim. Çeşme 1300’lerin başında Menteşe Bey zamanında Bizanslılardan alındı. 1307’den itibaren Aydınoğulları’nın eline geçti. Gazi Umur Bey devrinde (1334-1348) Sakız ile diğer Ege adalarına yapılan seferlerde üs olarak kullanıldı.

Samut Baba’nın ilk fetih yıllarında tekkesini kurduğunu, orayı şenlendirdiğini, gelene gidene hizmet verdiğini yazmıştım. Ayrıca bu stratejik yerde gözcülük yaptığını söylemiştim. Verdiğim bilgileri yazılı malzemeden derlemiştim. Buna göre, ondan bize “Tekke Plajı” diye bir isim ve küçük bir kabir kaldığını belirtmiştim.

Bu defa tam yerini ve mevcut durumu bizzat görmek için Çeşme’ye gittim. Girişte ilk rastladığım polis memuruna “Tekke Plajı”nın yerini sordum, tarif etti. Çeşme sahiline vardım, sırtımı kaleye, önümü denize dönünce sağ yöne, yani kuzeye doğru ilerledim. Bir eylül akşamüstü, manzara harika. Bu şirin beldemizde hava serin, fazla kalabalık yok, yer yer mutlu insanlar dolaşıyor. Hemen karşıda Sakız adası üzgün bakıyor gibi.

TEKKE PLAJI

Nihayet sahil bitti, söz konusu plaja vardık. Burası benim önceden gördüğüm bir yer, ama adının “Tekke Plajı” olduğunu o zaman bilmiyordum. Çeşme halkı arasında “Tekke Plajı” dendiğine göre, demek ki burası, konumuz olan Samut Baba Tekkesi’nin mülkü üzerinde kurulmuş.

Plajın sağ tarafında oldukça yüksek bir burun var, yer yer kayalık. Bu sebeple korunaklı küçük bir koy üzerinde güzel bir plaj oluşturulmuş. Plajda son bulan sahil yolu sağa, sonra sola kıvrılıp eski tekke arazisinin ortasını yararak devam ediyor.

Plaja varınca birkaç kişiye sordum, burada bir kabir olacaktı, acaba nerede? Bilemediler, çünkü buranın yerlisi değillerdi. Çevredeki otellerden birine girip, görevlisine sordum. Öyle bir kabir var dedi, dışarı çıkıp, yerini gösterdi.

YIKIK TÜRBE

Plajın arkasında yolun sağında, yamacın başında birkaç basamakla çıkınca solda bir kapı var, kabir orada. İnsan boyunu aşkın dört duvarla çevrili ama üstü açık. Sanırım vaktiyle bir küçük türbe şeklindeymiş. Zamanla üstü çökmüş ve kaldırılmış. Kabir çevresinde birkaç kırık mezar taşı gelişi güzel atılmış durumda. Tarihleri çok eski değil. Kenarlarda yakılmış mum artıkları var. Kim bilir kimler, murad için gelip hala mum yakmaktalar.

Türbe kalıntısının dış duvarları, güçlü sarmaşıklarla tamamen kaplı. Onun için dışarıdan bakan arkada bir kabir olduğunu kat’iyyen tahmin edemez. Dik yamacın hemen üst taraflarında yeni villalar yapılmış.

Çeşme’deki Samut Baba Tekkesi eski belgelerde yer alır. Mevcut plaj aynı ismi taşıdığına göre, orada bir tekkenin var olduğu muhakkak. Zaman hükmünü icra etti, Çeşme 1919-1922 arasında dört yıl Yunan işgali altında kaldı. Olanlar oldu.

Gidenleri geri getiremeyiz. Ama öncelikle oraya “Samut Baba Türbesi” diye bir levha konmalı. Daha sonra üstü bir kubbeyle kapatılabilir. Küçük bir temizlikle görünümü düzeltilebilir. Bizden hatırlatması.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.