PKK terörü sebebiyle Güneydoğu ilerimizde hayat gittikçe zorlaşıyor.
Derik Kaymakamı M. Fatih Safitürk’ün şehit edilmesi gene yüreklerimizi dağladı. İşin acı tarafı şu ki, Emniyet’in tespitlerine göre bombalı suikastin failleri Kaymakamlık görevlileridir.
Soruşturma sonucuna göre bomba Kaymakam Safitürk’ün Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yapan Tahsin Erdaş ile Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu tarafından yerleştirilmiş ve zabıta amiri Vedat Erol tarafından patlatılmış.
Bunlar kesin bilgilerse işimiz çok zor demektir.
Bu ne menem bir terör örgütüdür ki, bölge insanının beynini yıkayarak, onları ikiyüzlü davranmaya, adi kalleşliklere alet olmaya yöneltmektedir. Bir insan nasıl bu kadar sefilleşebilir?
GÜVEN DUYGUSU
Sabah gazetesinin haberine göre şehit Kaymakam’ın eşi öğretmen Ayşegül Hanım şunları söyler:
“Eşim yoğun bakımdayken hastanede büyük bir kalabalık ve üzüntü vardı. Tahsin Bey de (bombayı yerleştiren Yazı İşleri Müdürü) oradaydı.
“Tahsin Bey ne yapacağız şimdi?” dedim. O ise, “Onu koruyamadık yenge hanım” diyerek hıçkırıklara boğulup ağladı. Eşimin şehit olduğu bilgisi geldi. Cenazemizi defnetmek için Sakarya’ya geldiğimizde cenaze töreninde yine Tahsin Bey vardı. Orada da, “Ne oluyor Tahsin Bey?” dedim. “Kendimi patlatırım onun saçının teline bir zarar gelmesini istemem” dedi. Sonra öğrendim ki patlayıcıyı koymuş. Uzaktan patlatılmasını sağlamış.” Bu noktada bir mesele önem arz etmektedir:
Kime ve nasıl güveneceğiz? Terör bölgelerinde Devletin temsilcileri vali ve kaymakamlardır. Buralarda hizmetlerin yürümesi için bir takım personele ihtiyaç var. Bunların hepsini dışarıdan getiremezsiniz.
Bölge insanını istihdam etmek zorundasınız. Onlar da hain çıkarsa, ört ki ölem.
Onlarla ekmeğimizi bölüştük, diyen şehit Kaymakam’ın acılı eşi anlatıyor: “Bu büyük bir acı. Eşimin, insanlara olan güvenini, insan sevgisini, zarafetini, iyi niyetini bilen, onu yakından tanıyan birilerinin bu hain saldırıyı yapması ikinci kez içimi yaktı. İkinci acıyı bana yaşattı.”
KARAKTER EĞİTİMİ
Hıyanet içindeki insanların ruh halini anlamak zor. PKK baskısıyla devlet gücü karşısında sıkışan kimselerden bir kısmı maalesef yanlış yola sapıyor, sonunda işi ihanete kadar götürüyor.
Öğrencilerimden ve halktan Kürt kökenli tanıdıklarım oldu. Bir kısmı çok mert, asil ve yüksek karakter sahibi kimselerdi.
Bazıları ise ikiyüzlü, kaypak, güvenilmez insanlardı. Görünüşte yüze güler, ellerini ovuşturur, fakat sağlam karakterli değillerdir.
İstikrarsız ortamlarda bu olumsuz tiplerin sayıları artar, onlar ortalıkta daha çok cirit atarlar. Terör bölgelerinde görev yapıp gelenlerin bu tip kimselerden şikayetleri hayli fazladır.
Evet, devlet ve toplum olarak işimiz zor, ama kararlıyız. İnşallah fiili terörü tamamen bitirdikten ve güven ortamı sağlandıktan sonra, sıra karakter eğitimine gelecektir.
Bir yanıt bırakın